Esas No: 2022/2417
Karar No: 2022/11908
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2417 Esas 2022/11908 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/2417 E. , 2022/11908 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. 7242 sayılı Yasanın 62 maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2 maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, (Kapatılan) Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 19.06.2020 tarihli ve 2019/21422 Esas, 2020/7648 Karar sayılı bozma ilamı sonrasında sanığın beyanının alınması ve gümrüklenmiş değerin iki katı tutarındaki parayı hüküm verilinceye kadar ödemesi halinde verilecek cezanın üçte bir oranında indirileceği ihtaratı yapılması için talimat mahkemesine müzekkere yazıldığı, talimat mahkemesince ise sanığın bilinen adresine bozma ilamının tebliği için tebligat çıkarıldığı, tebligatın sanık ...'nın amcası olan ve temyiz incelemesi dışında kalan diğer sanık ... tarafından alınmış olup ...'nın bozma sonrası alınan ifadesinde sanık ...'ın 20 yıldır sokaklarda yaşadığını, onun tebligatını da kendisinin aldığını, sokaklarda onu aradığını ama bulamadığını beyan ettiği, bu itibarla 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasanın 5/2. fıkrasındaki düzenleme nedeniyle sanık ...'ya gümrüklenmiş değerin iki katının ödenmesi ihtaratının yapılmadığı anlaşılmakla; sanığa gümrüklenmiş değerin iki katını ödemesi halinde verilecek cezada 1/3 oranında indirim yapılacağı ihtaratı yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, "sanığın ödeme yapmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmadığı" gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 23.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin 16.03.2014 olduğu,
UYAP üzerinden yapılan kontrolde, yargılaması devam eden Marmaris 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/245 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 19.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 22.11.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu nazara alınarak suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken karma uygulama yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
4. Suça konu eşyanın 1.724 TL olan gümrüklenmiş değeri, suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücüne nazaran pek hafif olduğu halde, Mahkemece eşyanın değerinin hafif olduğunun kabulü ile sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
5. Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK'nun 53/1-3. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6. ... teslim edilen suça konu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken doğrudan TCK'nun 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
7. Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK'nun 324. maddesinin 2. fıkrasında "Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir." şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 26/05/1935 tarihli ve 111/7 sayılı "yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmelidir" ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 02/05/1966 tarihli ve 4/3 sayılı "tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini" belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama gideri yükümlülüğünün ne miktar olacağının belirtilmesi gerekmesi karşısında mahkemece kısa kararda yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
8. Bozma öncesi hükmün sadece sanık tarafından temyiz ediliği ve Yargıtay bozma ilamının sanık lehine olduğu gözetilmeksizin, bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
9. Katılan ... İdaresi lehine hükmolunan vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak tahsili yerine sanıktan alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.