Esas No: 2013/18410
Karar No: 2013/32977
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/18410 Esas 2013/32977 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kooperatifin dava dışı bankadan kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak kendi taşınmazını ipotek olarak verdiğini, davalı adına çekilen kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle icra dosyasına yaptığı ödemenin güncellenmiş değeri olarak şimdilik 5100 TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak, kooperatif yönetim kurulu üyesi olan davacı hakkında zimmet suçundan yapılan yargılamanın devam ettiğini, dava konusu çekilen kredinin kooperatif kayıtlarında görünmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemde davalı adına bankadan çekilen kredinin teminatı olarak kendi taşınmazı üzerine ipotek tesis edildiğini, davalı tarafından kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi aşamasında icra dosyasına ödeme yaparak evini kurtardığını bildirerek, yaptığı ödemenin güncellenmiş değerinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı savunmasında,söz konusu kredinin davalı kooperatifin hesaplarına girmediğini savunmuştur. Mahkemece davalının savunmasına konu itirazların değerlendirilmesine yönelik yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, davacının kefil olup ipotek verdiği ve borcu 2013/18410-32977
Ödediğine ilişkin belge olmadığına ilişkin bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Davacının yargılandığı, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 1997/108 Esas sayılı dosyasının, içinde davacınında bulunduğu davalı kooperatif yöneticilerinin zimmet ve 1163 sayılı kanuna muhalefet suçlarından yapılan yargılamaları sonucu müsnet suçlardan delil yetersizliğine dayalı olarak beraatlarına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine 5. Ceza Dairesinin 11.11.2004 tarihli onama kararıyla hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Aynı hususta, davalı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi ..."un aynı sebeple açtığı ... 1.Asliye Hukuk mahkemesinin 2009/644-2011/205 esas ve karar sayılı mahkeme ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş, yapılan temyiz incelemesinde;Dairenin 2013/2254-17265 esas ve karar sayılı bozma ilamında özetle “Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, davalı kooperatife ait mevcut defter ve kayıtlara göre davacının bankadan temin ettiği kredinin kooperatif kasasına ve hesabına girdiğine dair bir kaydın mevcut olmadığı, ancak zimmet suçuna ilişkin yapılan ceza yargılamasına atıf yapılarak söz konusu ceza davasında beraat kararı verildiği ve bu karara göre kredinin kooperatif hesabına girdiği ve kooperatif yararına harcandığının kabulü gerektiği bildirilmiş, ceza mahkemesi dava dosyasındaki bilirkişi raporlarında ise, davalı kooperatifin geliri olarak sadece üyelerin aidat gelirlerinin hesaplamada dikkate alınarak incelendiği, eldeki davanın konusu olan kredi gelirlerinin bu hesaplamalarda dikkate alındığına dair bir açıklamanın bulunmadığı, sadece davalı kooperatif harcamaları kapsamında kredi borcundan kaynaklanan faiz ve masrafların harcama kalemi olarak hesaplamada dikkate alındığı, ceza dosyası kapsamında üç ayrı sözleşmeye dayalı olarak dava dışı bankadan çekilen toplam 750.000.000 TL kredinin davalı kooperatifin hesaplarına intikal edip etmediğine dair bir inceleme ve değerlendirmenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, tespit edilen maddi vakıalar ile bağlılığı ilkesi gereği, ceza yargılaması kapsamında eldeki davanın konusu olan dava dışı bankadan kullanılan kredilerin davalı kooperatif yararına kullanılıp kullanılmadığına ilişkin maddi vakıaya dair bir incelemenin ve tespitin yeralmadığından mahkemece, dava konusu kredi bedelinin davalı kooperatif adına bankadan kimler tarafından tahsil edildiği ilgili bankadan sorularak, bu paraların kooperatif hesaplarına intikal edip etmediği ve kooperatif yararına kullanılıp kullanılmadığı hususları dosya içeriği ve tarafların gösterecekleri deliller muvacehesinde incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken...” şeklinde gerekçe ile 2013/18410-32977
kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu durumda, gerek emsal dava dosyasına ilişkin bozma ilamında belirtilen hususlar gerekse tarafların delil olarak dayandığı ceza mahkemesi dava dosyasındaki bilirkişi raporlarındaki tesbitler gözetildiğinde, beraat kararına dayanak dosyada, kredinin kooperatif kayıtlarına girdiğine ilişkin bir tesbit, maddi vakıa bulunmadığından bu hususun öncelikle incelenmesi gerekir.
Mahkemece, dava konusu kredi bedelinin davalı kooperatif adına bankadan kimler tarafından tahsil edildiği ilgili bankadan sorularak,bu paraların kooperatif hesaplarına intikal edip etmediği ve kooperatif yararına kullanılıp kullanılmadığı yine bu kredi ile ilgili olarak ipotek borçlusu olarak davacının varsa ödemesine ilişkin banka kayıtları ilgili bankadan sorulması ile tüm bu hususlarda taraf delilleri toplanıp, az yukarıda belirtilen dava dosyaları da getirtilerek taraf ve yargı denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.