20. Hukuk Dairesi 2012/196 E. , 2012/1868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacısı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 115 ada 9 parsel sayılı 22100,34 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı gerçek kişiler adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, birleşen dosya davacısı Hazine ise, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan evveliyatı itibariyle çalılık veya ham toprak niteliğinde olan yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, birleşen dosya davacısı Hazinenin davasının reddine, davacı ... Yönetiminin davasının ise kabulüne ve dava konusu ... köyü, 115 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın hem eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına göre hem de 6831 sayılı Yasanın 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğuna göre, mahkemece davacı ... Yönetiminin davasının kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi gerekirken tutanağın iptaline karar verilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının üçüncü bendinin birinci satırında yer alan “Tespit tutanağının” kelimeleri hükümden çıkarılarak; bunun yerine, “Kadastro tespitinin” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın değişik 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.