Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/23043 Esas 2013/32898 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/23043
Karar No: 2013/32898

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/23043 Esas 2013/32898 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/23043 E.  ,  2013/32898 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalının ortağı ve müdürü olduğu şirketin işlettiği otelde 20.8.2008-5.6.2009 tarihleri arasında genel müdür olarak görev yaptığını, bu dönemde şirketin ekonomik yönden zor durumda olması nedeniyle davalının hesabına talebi üzerine borç olarak toplam 50.000TL havale yaptığını, ayrıca aynı bankada bulunan ve borçlusu davalı olan senedi 5.000Euro ödeyerek aldığını, davalının kendisinden aldığı borcu ihtara rağmen ödemeyerek inkar ettiğini ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 60.000TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, otelde bakım yaptırdıklarını, davacıya taşeronlara ödenmek üzere verdikleri paranın davacının ödememesi nedeniyle uhdesinde kaldığını, davacının bu parayı kendisinden borç olarak aldığını, hesabına yatırılan paranın davacıya borç olarak verdiği paranın geri ödemesi olduğunu, havalelerde açıklama bulunmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında işçi- işveren ilişkisi bulunduğu bir dönemde, davacının davalıya 50.000TL ve 5.000 Euro borç verdiğinin sübuta erdiği, davacının davalıya verdiği bu paranın otele ... yapan taşeronlara ödemesi için verildiği ve ödememesi nedeniyle iade edildiği iddiasını davalının ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıya karz ilişkisine dayalı olarak borç para verdiğini, süresinde geri ödenmediğini ileri sürerek, verdiği paranın davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, davacıya taşeronlara ödenmek üzere verdikleri paranın davacının ödememesi nedeniyle uhdesinde kaldığını,
    davacının bu parayı kendisinden borç olarak aldığını, hesabına yatırılan paranın davacıya borç olarak verdiği paranın geri ödemesi olduğunu savunmuştur. Davalının savunması gerekçeli inkar niteliğindedir. Kural olarak havale borç ödeme vasıtasıdır. Davaya dayanak yapılan havale makbuzlarında paranın borç olarak gönderildiğine dair açıklama bulunmamaktadır. Bütün bu olgular gözetildiğinde davacı karz ilişkisini yasal delillerle ispatlamak zorundadır. Miktar itibariyle tanık da dinlenemez. Davacı dosya kapsamındaki yasal delillerle iddiasını ispatlayamamıştır. Ne var ki, davacı, delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır. Öyle olunca mahkemece davacıya karz ilişkisi çerçevesinde davalıya borç para verdiğine ilişkin iddiasını ispat açısından davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile ispat külfeti ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara