Esas No: 2021/9317
Karar No: 2022/8286
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9317 Esas 2022/8286 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/9317 E. , 2022/8286 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tapu iptali ve tescil davasında dava konusu olan 447 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline ve davalıların haksız müdahalesinin men'ine karar verilmiştir. Ancak, davalılar tarafından temyiz edilen kararda, elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkin olarak, tapu kaydının iptal edildiği halde henüz kesinleşmediği için davalıların haksız kullanımının söz konusu olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, taşınmazın kroki üzerindeki A ve B kısımlarının ayrı ayrı parsel numarası verilerek orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesi gerektiği ve kalan C kısmının da 447 ada 1 parsel numarasıyla davalılar adına tescil edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, 6831 sayılı Kanun'a göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışması ile HMK'nin 297. maddesi gereği yargılama sonucunda tereddüt oluşturmayacak şekilde infazı kabil bir hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... İdaresi vekili, dava konusu 447 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2.309,6 m2'lik kısmının kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığını belirterek, dava konusu kısmın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline ve davalıların haksız müdahalesinin men'ine karar verilmesini talep etmiş, bilahare iptal edilmesini istediği taşınmaz yüzölçümünü 2.313,13 m2 olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ...., İli ...., İlçesi ...., Köyünde tapuda kain 447 ada 1 numaralı parselde harita mühendisi bilirkişi...nın 30.10.2013 tarihli kroki ve raporunda (A ve B) harfleriyle gösterilen sırasıyla 1.196,75 m2 ve 1.116,38 m2'lik kısımların orman sayılan yerlerden ve kesinleşmiş orman sınırı içerisinde kaldığından tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin önlenmesine karar verilmiş olup; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanun'a göre 2002 yılında yapılıp 29.07.2002-29.01.2003 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışması vardır.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalıların aşağıda belirtilen bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Davacı ... İdaresi vekilinin hem tapu iptali ve tescil hem de elatmanın önlenmesi talepleri bulunmaktadır. Dava konusu 447 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalılar paylı maliktir. Yani davalıların dava konusu taşınmazı kullanımı tapu kaydına dayanmaktadır. Bu tapu kaydı iptal edilip iptal kararı kesinleşmedikçe davalıların kullanımının haksız olduğundan söz edilemeyecektir. O halde henüz tapu iptali ve tescil kararı kesinleşmediğinden ve dolayısıyla davalıların herhangi bir haksız kullanımı söz konusu olmadığından elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır.
3. Öte yandan; HMK’nin 297. maddesi gereği yargılamayı yapan Mahkemece, taraflarca dile getirilen taleplerin her biri ve taraflara yüklenen borç ile tanınan haklar hakkında tereddüt uyandırmayacak şekilde infazı kabil bir hüküm kurulması gerekmektedir. Oysa ki; somut olayda Mahkemece infazı kabir bir hüküm kurulduğunu söyleme imkanı yoktur. Şöyle ki; yapılan yargılamada dava konusu taşınmazın A ve B ile gösterilen kısımlarının kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığı tespit edilmiş ancak bu iki kısmın ayrı ayrı parsel numarası verilerek tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmemiştir. Ayrıca tapu kaydının iptaline karar verildiği halde dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kalan ve krokide C ile belirtilen kısmına ilişkin de hüküm kurulmamıştır. O halde Mahkemece yapılacak iş; infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde, krokide A ve B ile gösterilen yerlerin ayrı ayrı parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline ve kalan C ile gösterilen kısmın da 447 ada 1 parsel numarasıyla davalılar adına tesciline karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.