Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9313 Esas 2022/8287 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9313
Karar No: 2022/8287
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9313 Esas 2022/8287 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hazine vekili, ormanlık alana açık olan bir taşınmazın tescilinin mümkün olmadığını ve tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna karar vererek davanın reddine hükmetmiştir. Ancak temyiz sonucu, mahkemece yeterli araştırma yapılmaması ve hazırlanan raporların hüküm kurmaya elverişsiz olması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Davanın yeniden görülmesi ve tarafların bilirkişi raporuyla belirlenen bilimsel verilerine göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2021/9313 E.  ,  2022/8287 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı Hazine vekili, dava konusu 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın çevresinin devlet ormanı ile çevrili olduğunu, öncesinin orman olduğunu ve kişiler adına tescilinin mümkün olmadığını belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, dava konusu taşınmazın orman olduğundan bahisle açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Dava konusu 117 ada 2 parsel, senetsizden 1937 yılı 131 nolu vergi tahrir kaydına dayanılarak, zilyetlik nedeniyle davalı ... adına 15.09.1992 tarihinde tespit edilmiş ve itirazsız 19.03.1993 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; Mahkemece, bir fen memuru ve üç orman mühendisi eşliğinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişisinin raporunda, davalı parselin tapu tescil haritasının yapımına esas teşkil eden paftanın 1971 yılında yapılan uçuşa göre tanzim edildiği ve dava konusu yerin açık alan olarak tespit edildiği; orman bilirkişisi raporunda da dava konusu yerde ayrı bir orman kadastrosu yapılmadığı, 3402 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında orman kadastro komisyonu çalışmasının bulunduğu, raporda tarihsiz memleket haritasının uygulandığı ve dava konusu yerin açık alan olduğunun, en nihayetinde dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 6831 sayılı Kanun'un değişik 1. maddesinin f bendi kapsamında mütalaa edilmesinin uygun olacağının belirtildiği görülmüştür.
    Somut olayda Mahkemece usulüne uygun orman araştırması yapıldığını söyleme imkanı yoktur. Şöyleki; fen raporunda dava konusu taşınmazın komşusu olan 117 ada 45 parselin yeşil orman parseli olarak gösterildiği, orman raporunda ise sarı tarım arazisi olarak gösterildiği ve bu suretle çelişki oluştuğu ancak bu çelişkinin giderilmediği; tarihsiz memleket haritasının uygulandığı, çakıştırmanın elle yapıldığı ve hava fotoğrafı uygulamasına yer verilmediği dolayısıyla eski belgelerin usulünce incelenmediği, dava konusu taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır.
    O halde Mahkemece; yöreye ait en eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları ile amenajman planı ve komşu parsellere ait dava olup olmadığı araştırılarak varsa o dava dosyaları, komşu kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ve varsa ilgili Yargıtay ilamlarının örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişileri ile orman bilirkişi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak temyize konu taşınmazın niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten, müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı ve çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin hazırlanan ve hüküm kurmaya elverişli olmayan raporlar esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara