Esas No: 2022/3580
Karar No: 2022/13138
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3580 Esas 2022/13138 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/3580 E. , 2022/13138 K."İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ...'in anılan Kanun'un 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli ve 2014/824 esas, 2016/271 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanık müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2017 tarihli ve 2014/824 esas, 2016/271 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair ŞANLIURFA 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/01/2018 tarihli ve 2018/1 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.03.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.04.2022 tarihli ve KYB. 2022/39235 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müşteki ...'a ait 0 536 014 06 15 ve 0 536 014 75 92 numaralı telefon hatlarına ait 21/06/2011 ve 10/04/2011 tarihli abonelik sözleşmelerinin müştekinin bilgisi ve rızası dışında şüphelinin yetkili olduğu "Destan İletişim-..." isimli işyerinde tanzim edildiğinden bahisle açılan kamu davası sonucunda sanığın mahkûmiyetine karar verilmesini müteakip, sanık müdafii tarafından verilen 24/11/2017 tarihli yargılamanın yenilenmesi talep dilekçesinde, atılı suçun işlendiği tarihlerin sanığın askerlik görevini ifa ettiği 14/09/2010-15/12/2011 tarihleri arasında kaldığını ve sanığın bahse konu iş yerini 30/11/2009 tarihinde yani suç tarihlerinden önce kapattığına ilişkin beyanda bulunduğu, bu beyanlarına dair "Milli Savunma Bakanlığı" ve " Şanlıurfa Vergi Diresi Başkanlığı" başlıklı belgeleri dilekçe ekinde sunmuş olduğu hususlar birlikte değerlendirildiğinde,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311/1-e maddesinde yer alan “Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa” şeklindeki düzenleme uyarınca, kesinleşen hükümden sonra ortaya çıkan ve yukarıda bahsedildiği gibi yargılamanın yenilenmesi talebinde belirtilen iddiaların diğer deliller ile birlikte değerlendirildiğinde, 5271 sayılı Kanunu’nun 311/1-e maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi sebebi olabileceği nazara alınarak, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule şayan olduğuna karar verildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Her ne kadar Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.03.2016 tarihli ve 2014/824 esas ve 2016/271 sayılı kararının kesinleştiği kabul edilmek suretiyle sanık müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2017 tarihli ve 2014/824 esas, 2016/271 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/01/2018 tarihli ve 2018/1 değişik iş sayılı kararı hakkında kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ise de; suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve yargılamaya katılma hakkı bulunan kurum olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu dava ve duruşmadan haberdar edilmeden yargılama sonlandırıldığı gibi adı geçen kuruma gerekçeli kararın tebliği de yapılmadığı ve bu nedenle Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.03.2016 tarihli ve 2014/824 esas ve 2016/271 sayılı kararının kesinleşmediği anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.