Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3772 Esas 2022/11848 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3772
Karar No: 2022/11848
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3772 Esas 2022/11848 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmıştır. Ancak, şikayet hakkı münhasıran marka sahibine aittir ve başkaları tarafından kullanılamaz. Dosya içerisinde mevcut olan vekâletnamenin içeriğinde kısıtlama bulunduğu ve marka sahibi firmanın hukuken geçerli bir şikayetinin olmadığı anlaşıldığından davanın düşürülmesi gerektiği, ancak yargılamaya devamla hüküm tesisi edildiği belirtilmiştir. Kanuna aykırı olan bu karar bozulmuştur. Kanunlar içerisinde şikayet hakkı ile ilgili detaylı bilgi ise 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamemizin 61/A-1 ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddelerinde yer almaktadır.
7. Ceza Dairesi         2022/3772 E.  ,  2022/11848 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ....& ...S.A. firması vekilinin şikâyeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada katılan firma adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmış ise de;
    Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
    Başka bir ifade ile, şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
    Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
    Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
    Dosya içerisinde mevcut olan ve .... & ... S.A. yetkilisi tarafından Av. ...’a verilen vekâletname içeriğinde “İş bu vekâletname dava başına mektup, telefaks veya e-mail iletişimi ile kullanılacaktır ve önce aşağıda imzası bulunan tarafından onaylanacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 24.03.2022 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, marka sahibi firmanın sanık hakkında şikâyet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara