Esas No: 2022/5666
Karar No: 2022/8505
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/5666 Esas 2022/8505 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/5666 E. , 2022/8505 K.Özet:
Dava, kadastro tespitine itiraz konusudur. Davacı, köy çalışma alanındaki taşınmazların yeni parsel numarasının belirlenmesi ve hissesi oranında adına tescil edilmesi istemiyle hasımsız dava açmıştır. Kadastro Mahkemesi, taşınmazlar hakkında yenileme çalışmalarının yapıldığını belirterek görevsizliğine karar vermiş ve uygulama tespitiyle tapuya tescil edilmesi amacıyla tutanakların kesinleştirilerek Tapu Müdürlüğüne devri için kararın bir örneğinin Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine hükmetmiştir. Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının talebinin 22/A çalışmalarına ilişkin olduğunu ve görevli mahkemenin de Kadastro Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, davada davalı olarak hiç kimsenin gösterilmediği ve davacının dilekçesinde tespit edilemediği belirtilmesine rağmen Kadastro Mahkemesi'nin re'sen davalı olarak gösterildiği ve dava dilekçesinde davacı ve davalının adı soyadı ve adreslerinin bulunmasının zorunlu olduğunun altını çizerek, davacıya usuli eksikliğin tamamlaması için süre tanınması gerektiğini belirtmiştir. Daire, yapılan yargılamanın ardından davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Karar temyiz edilerek Dairemize gönderilmiştir. Dairemiz, temyiz dilekçesinin süresi geçtiği gerekçesiyle reddetmiş, ardından kararın düzeltilmesi istenmiştir. Karar düzeltme sonucunda dosyanın incelenmesi sonucu, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları ve tapuya tescil işlemleri açıklanmıştır. HMK'nin 119/2. maddesi çerçevesinde verilen sürenin usulünce yerine getirilmemesi nedeniyle temyiz itirazlarının reddedilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.05.2022 tarih ve 2021/3293 Esas, 2022/4648 Karar sayılı ilamıyla temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı tarafından süresi içerisinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ...,Köyü çalışma alanında bulunan ve dava dilekçesinde eski parsel numaralarını bildirdiği taşınmazların yeni parsel numarası ile kendi adına tespit edilmesi gerekirken başka şahıslar adına tespit gördüğünü, askı ilanının son günü olması nedeniyle tespit yapılan kişilerin isim ve adreslerine ulaşamadığını belirterek, taşınmazların yeni parsel numaralarının belirlenmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve davalılar adına yapılan tespitlerin iptali ile taşınmazların hissesi oranında adına tesciline karar verilmesi istemiyle Kadastro Mahkemesinde hasımsız olarak dava açmıştır.
Kadastro Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda (karar başlığında re'sen ... davalı olarak gösterilmek suretiyle), dava konusu edilen taşınmazlar hakkında Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi uyarınca yenileme çalışmalarının yapıldığı, davacının talebinin ise mülkiyete yönelik olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, çekişmeli taşınmazların (haklarında başkaca dava açılmamış ise) uygulama tespiti gibi tapuya tescil edilmesi amacıyla tutanakların kesinleştirilerek Tapu Müdürlüğüne devri için kararın bir örneğinin Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından süresi içinde yapılan gönderme talebi üzerine dosyanın gönderildiği Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme ile davacının talebinin 22/A çalışmalarına ilişkin olduğu ve görevli mahkemenin de Kadastro Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiş olup, hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.03.2018 tarihli ve 2015/14941 Esas, 2018/1949 Karar sayılı ilamıyla özetle "Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın yenileme kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamına uygun bulunmadığı, dava dilekçesinde davalı olarak hiç kimsenin gösterilmediği, dilekçenin açıklamalar kısmında ise davanın askı ilan süresinin son günü açılması nedeniyle taşınmazların maliklerinin tespit edilemediği bildirilmesine rağmen Kadastro Mahkemesince verilen görevsizliğe dair karar başlığında ...'nün re'sen taraf olarak gösterildiği ve re'sen yapılan bu işlemin Kadastro Müdürlüğüne davalı sıfatı kazandırmayacağı, HMK'nin 119/1-b maddesinde dava dilekçesinde davacı ve davalının adı soyadı ve adreslerinin bulunmasının zorunlu olduğunun ve aynı maddenin 2. fıkrasında bu hususun eksik olması halinde hakimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde ise davanın açılmamış sayılacağının belirtildiği ifade edilerek, davacıya anılan maddenin 2. fıkrası uyarınca usuli eksikliğin tamamlaması için süre ve imkan tanınması, davacı tarafça bu işlemlerin süresi içinde yerine getirmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmesi; diğer yandan dava dilekçesi içeriğinin son derece soyut ve olayları anlatmaktan uzak olduğundan davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak talebinin mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası mı, yoksa adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazlar hakkında bölgede yapıldığı anlaşılan uygulama kadastrosu sonucunda komşu taşınmazlar ile arasında sınır ve yüzölçümlerine yönelik ihtilafa ilişkin mi olduğunun açıklığa kavuşturulması, mülkiyete yönelik olduğunun anlaşılması halinde talebinin tesis kadastrosundan önceki sebeplere dayalı olarak mı yoksa tespitten sonraki olaylara dayalı olarak mı açıldığının belirlenmesi, diğer bir anlatımla davanın nitelendirilmesinin tereddütsüz olarak yapılmasından sonra Mahkemece görevli olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hükmün, davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.05.2022 tarihli ve 2021/3293 Esas, 2022/4648 Karar sayılı ilamıyla, gerekçeli kararın, davacı ...'ya 22.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın davacı tarafça 12.06.2019 havale ve harç tarihli dilekçe ile temyiz edildiği, buna göre, gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz tarihi arasında 6100 sayılı HMK'nin geçici 3/1. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' un 432. maddesinde düzenlenen 15 günlük temyiz süresinin geçtiği belirtilerek, davacının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiş ve iş bu "ret" kararına karşı davacı tafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Gerekçeli kararın, davacı ...'ya 31.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının da harcını da yatırmak sureti ile 12.06.2019 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakta olup, temyiz incelemesi sırasında sehven dosyada bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2019/259 Esas, 2019/244 Karar sayılı, İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararındaki teminat şartına itirazın reddine ilişkin ara kararının istinaf edilmesi üzerine verilen istinaf kararının tebliğ belgesinin (tebliğ belgesinin üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nin karar bilgileri yerine Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/336 Esas, 2018/568 Karar sayılı hükmün bilgileri derçedilmesi nedeni ile maddi hata yapıldığı) dikkate alınarak temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmakla; davacı ...'nın karar düzeltme isteminin kabulü ile maddi hataya dayalı olarak verilen Dairemizin 17.05.2022 tarihli ve 2021/3293 Esas, 2022/4648 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına ve işin esasının incelenmesine geçildi.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, bozma gereğince işlem yapılmasına, ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere ve 6100 Sayılı HMK.'nin 119/2. maddesine göre verilen kesin sürenin gereğinin usulünce yerine getirilmediğinin anlaşılmasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.