Esas No: 2021/14191
Karar No: 2022/8492
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/14191 Esas 2022/8492 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/14191 E. , 2022/8492 K.Özet:
Acıpayam 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bir davada, davacı adına kayıtlı olan taşınmazın yüzölçümünün eksik olduğunu ve eski hale getirilmesi gerektiği iddiasıyla dava açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulü ile taşınmazın yüzölçümünü arttırarak kayda geçirilmesine karar vermiştir. Davalı Hazine vekili bu karara istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi ise dava konusu taşınmazlar hakkında yapılan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılması kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapuda kayıtlı yüzölçümü ile uyumlu şekilde tesbit edildiği gerekçesiyle esastan ret kararı vermiştir. Kanun maddeleri olarak 3402 sayılı Kanun'un 22. maddesinin 2. fıkrasının a bendi hükmüne atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
İLK DERECE MAHKEMESİ : Acıpayam 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Acıpayam 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sonucunda, ..., ilçesi...., Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan İşkan Deresi Mevkii eski 6758 parsel sayılı 50.875,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 596 ada 60 parsel numarasıyla ve 40.528,47 m2 yüzölçümlü olarak tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili, uygulama kadastrosu sırasında müvekkili olan davacı adına kayıtlı olan taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın davacı adına kayıtlı taşınmazın bir bölümünün tesbit harici bırakılmasından kaynaklandığını ileri sürerek, eski hale getirilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 596 ada 60 parselin batısında yer alan ve dosyada fen bilirkişi tarafından düzenlenen 04.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen sarı renge boyalı 9424,00 m² alanın 596 ada 60 parsele eklenmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanun'un 22.maddesinin 2.fıkrasının a bendi hükmüne göre yapılan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılması kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, tapuda davacı adına 50.875,00 m2 yüzölçümüyle kayıtlı 6758 parsel sayılı taşınmazın 596 ada 60 parsel sayısıyla ve 40.528,47 m2 yüzölçümüyle tespit edildiği; teknik bilirkişi raporuna göre bu farklılığın sebebinin, dava konusu yerde 1971 yılında tesis kadastrosu yapılırken 1962 tarihli hava fotoğrafının kullanılması, bu ozalit paftada görülen kırmızı renkli kalemle yapılan değişikliklerin 1971 yılında teknisyenlerce yapılıp kesinleştirilen sınırlar olması, X işaretiyle iptal edilen çizgilerin eşyükselti eğrisi sınırları olup bu eşyükselti eğrileri parsel sınırı olmadığından iptal edildiği halde 1971 yılı tesis kadastrosu teknisyenlerce iptal edilen A sınırının 1962 tarihli hava fotoğrafından çizilerek elde edilen astrolon paftada yanlışlıkla iptal edilmemesi, 2015 yılında yapılan 22/a çalışmaları sırasında da yenileme ekibinin astrolon paftaya bakarak işlem yapmaları ve bu paftada sınırın iptal edilmemiş olması nedeniyle davacıya ait A harfli 9424,00 m2 alanın kesilerek tapu dışı bırakılmasından kaynaklandığı ve bu nedenle bu kısmın davacının parseline eklenmesi gerektiği belirlenerek İlk Derece Mahkemesince de davanın bu doğrultuda kabulüne ve gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.