Esas No: 2012/1542
Karar No: 2012/1655
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/1542 Esas 2012/1655 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen mal rejiminin tasfiyesi ve tedbir davası sırasında davacı - karşı davalı ... ... vekili 06/10/2011 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur.
Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı - karşı davalı ... ... vekili tarafından duruşmalı olarak yapılması istenilmiş, ancak H.M.K."nun 369/2. maddesi gereğince reddi hakim talebinin reddine ait kararların temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması mümkün olmadığından ve H.M.K."nun 369/4. fıkrasındaki şartlar da oluşmadığından talebin reddine karar verilerek temyiz incelemesine geçilmiş, dosyadaki bütün belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı - karşı davalı ... ... vekili, Eyüp 1. Aile Mahkemesinin 2010/980 Esas sayılı dosyanın yargılaması devam ederken 06/10/2011 tarihli oturumda verdiği reddi hakim dilekçesinde, davanın açılmasının ardından bu güne kadar mahkeme hakimi tarafından yapılan her işlem ile hakimin tarafsızlığını kaybettiği konusunda hiçbir şüphelerinin kalmadığını belirtmiş ve duruşma hakiminin tensip tutanağının yok edilmesi, gizlenmesi, imzasını inkar etmesi, Yargıtay"a mevcut olmayan tensip tutanağının gönderilmesi, usule aykırı teminat kabül edilmesi, henüz teminatlara kaydırılmadan tedbirin kaldırılması, davalı aleyhine karar çıkartmaya çalışması, usule ve yasaya aykırı karar tesis etmeyi alışkanlık haline getirmesi, bu son aşamada davalı- karşı davacı vekilinin Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi bularak 1722 sayılı Yasanın 10. maddesinin 1. fıkrasının iptali yönünde karar verip dosyanın sürümcemeye bırakılmasına neden olması karşısında reddi hakim, talebinde bulunduklarını açıklamıştır.
Red talebini inceyen İstanbul 9. Aile Mahkemesi 25/11/2011 tarih 2011/113 D.İş.- 2011/117 sayılı kararında, H.M.K."nun 36. maddesinde gösterilen şartların oluşmadığı belirtilerek talebin reddi yönünde hüküm kurmuştur.
İstanbul 12. Aile Mahkemesinin 2010/980 Esas sayılı dosya ve eklerinin incelenmesi neticesinde davacı vekilinin daha önce de 2 defa reddi hakim talebinde bulunduğu ve taleplerin reddine karar verildiği ve bu kararlaırn kesinleştiği anlaşılmıştır. H.M.K."nun 42/2. maddesi gereğince aynı sebeplerden dolayı tekrar reddi hakim talebinde bulunulması mümkün değildir. Davalı- karşı davacı tarafın Anayasa"ya aykırılık iddiası mahkemece 17/05/2011 tarihinde kabul edilmiş, reddi hakım talebi ise 06/10/2011 tarihinde yapılmıştır. Anayasa"nın 152/3. fıkrasında gösterilen 5 aylık süre henüz dolmadığından davanın sürümcemede bırakılması söz konusu değildir. Davacı vekilinin reddi hakim dilekçesinde ileriye sürdüğü diğer iddialarla ilgili olarak somut ve inandırıcı deliller ibraz edilmemiştir. İddiaların yargılamaya yönelik olması karşısında davacı talepleri işin esası yönünden temyiz sebebi olup, H.M.K."nun 36. maddesinde gösterilen sebeplerden değildir.
Bu nedenle, mercinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcırnın temyiz edene yükletilmesine 13/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.