Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/12589 Esas 2012/1612 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12589
Karar No: 2012/1612

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/12589 Esas 2012/1612 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/12589 E.  ,  2012/1612 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Yasanın 4. maddesini değiştiren 5304 sayılı Yasanın 3. maddesinde düzenlenen “Çalışma alanındaki ormanların 5304 sayılı Yasanın 3. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında açıklanan şekilde oluşturulan orman kadastro ekibince sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır.” hükmü gereğince ... köyünde yapılan ve kısmî olarak askıya çıkartılan orman kadastrosu sırasında dava dilekçesine ekli 1 nolu krokide (a) harfi ile gösterilen taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa bu yerin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek ve Hazineyi hasım göstererek tespitin iptali ve çekişmeli yerin orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın 129 ada 2 parsel altında, belgesizden, 16556.73 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğinde davalı adına tespit tutanağının düzenlendiği belirlenmiş, bu kişi davaya dahil edilmiştir.
    Yapılan yargılama sonucunda Orman Yönetiminin davasının husumet nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazın 16556.73 m2 yüzölçümü ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
    Her ne kadar, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür.
    Şöyle ki; 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi hükmüne göre “kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar”. Ancak, aynı Yasanın 22.02.2005 gün ve 5304 sayılı Yasa ile 4/3. maddesi değiştirilerek “Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Yasasına göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır" hükmü yürürlüğe konulmuştur. Yasanın değişik bu hükmü, 6831 sayılı Orman Yasasının "Devlet Ormanları ve orman kadastrosu" başlığını taşıyan 7/1. maddesine paralel bir hükümdür. Yine, aynı yasanın değişik 4/5. maddesinde "Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmi ilanı alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır.” ve 11/1. maddesinde, “Kadastro Müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tesbitlere dayanarak, askı cetvellerini düzenler, bu cetvelleri ve pafta örneklerini 30 gün ilan ettirir, itirazı olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini belirtir” hükmüne yer verilmiştir. Açıklanan hükümler gereğince temyize konu dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına ilişkindir.
    6831 sayılı Yasanın (4999 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik) 11. maddesinde “Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanakların askı suretiyle ilanı, ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye müracaatla sınırlamaya ve 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Çevre ve Orman Bakanlığı, (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ... ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir. Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin, on yıllık süre içerisinde dava açma hakları mahfuzdur.
    Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında hasım, ...; 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında ise, hasım, Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile Orman Genel Müdürlüğüdür.
    Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı)’dır.” hükmü yer almaktadır. Aslında orman olan bir yer orman sayılmayarak (tespit tutanağı düzenlenmeyerek) orman parseli sınırlarının dışında bırakılmışsa, yapılan işlem 3402 sayılı Yasanın 4. maddesinin 3. ve 5. fıkraları ile 6831 sayılı Yasanın 15.01.2009 gün ve 5831 sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi gereğince, orman kadastro işlemi olduğundan ve 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda bir kısım yerler orman kadastro harita ve tutanakları dışında bırakılarak orman sayılmaması halinde, Orman Yönetimi tarafından aynı Yasanın 11/1. maddesi gereğince, altı aylık ilân süresi içinde o yerin orman sınırları içine alınması için kadastro mahkemesinde dava açma olanağı bulunduğu gibi, 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesi hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda da, kısmî ilân süresi içinde, Orman Yönetimi ya da Hazine tarafından kısmî ilânın yapıldığı tarihte, kadastro tespit tutanağı düzenlenmeyen yer hakkında orman kadastrosuna itiraz davası açılabilir. Anlaşılacağı üzere, bu tür davalarda Hazine yasal hasım durumundadır. Daha sonra hak sahibi olduğu belirlenen kişinin de davaya katılımı sağlanarak uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gereklidir. Aksi görüşle kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 09./02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara