Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16193 Esas 2022/8598 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16193
Karar No: 2022/8598
Karar Tarihi: 31.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16193 Esas 2022/8598 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/16193 E.  ,  2022/8598 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Geçici 8. Madde Kapsamında Yapılan Kadastro Tespitine İtiraz
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında, ... İli .....,lİlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 3077 parsel sayılı 8.238,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın imar - ihya edilmediği gibi davalı taraf yararına iktisap koşullarının da gerçekleşmediğini ileri sürerek dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazda 1973, 1984, 1992 ve 2002 tarihli hava fotoğraflarında tarımsal faaliyet olduğu ve ihya edildiği, davalı lehine zilyetlikle kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusu da benzer gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Belirtmek gerekir ki, Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmadan önce verilen 20.06.2017 tarihinde verdiği taşınmaz ile ilgisi olmadığını belirten beyanı ile 03.01.2018 tarihinde taşınmazın bir kısmının bağ olarak kullandığını bir kısmının bağ olmadığını bildiren tercüman vasıtasıyla alınan beyanının hukuki kıymeti üzerinde durulmamıştır. Öte yandan Mahkemece yapılan keşif sırasında beyanlarına başvurulan yerel bilirkişiler davalının 20 yıldır yıldır taşınmazı kullanılmadığını belirtmişlerdir. Tüm bu hususlarla birlikte keşif sırasında Mahkeme hakiminin gözleminde yoğun ... ve alıç ağaçlarının yer aldığı belirtilmekle birlikte orman mühendisinin raporunda bu husus üzerinde de durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmaza ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre, tespit tarihi olan 2016 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı, komşu taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıtlar celbedilmeli, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, 3 ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında öncelikle davacıya aşamalarda ki çelişkili beyanları okunarak kullanımında olduğunu belirttiği alanı somutlaştırmasının istenilmesi, ardından keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl zilyet edilmeye başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü ve terk edilip edilmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, üzerinde yer aldığı belirtilen ... ağaçları ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, zirai faaliyete konu olup olmadığını, zilyetliğin hangi tarihte başladığını ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, komşu parseller ile arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar- ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, çelişkileri giderir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; HMK'nin 290/2. maddesi uyarınca keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmaz bölümlerinin ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip, taşınmazın sınırları kabaca işaretlendikten ve mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli harita ve rapor düzenlenmesi istenmeli; mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek çelişki oluşturmayacak şekilde karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı Hazine vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 08.06.2021 tarihli ve 2021/463 Esas, 2021/718 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 31.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara