Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/909 Esas 2012/1565 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/909
Karar No: 2012/1565

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/909 Esas 2012/1565 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/909 E.  ,  2012/1565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/6073-6914 sayılı 25.05.2010 günlü bozma kararında özetle: “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosyada bulunan ve hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporu ile dairenin iade kararı sonucu alınan ek bilirkişi raporu arasında çelişki olduğu gibi davalı taşınmazın güney bölümünde bir kısım yerin orman sınırı dışında tarım arazileri içinde kaldığı gösterilmiştir. Bilirkişi raporu kendi içinde çelişkili olup, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi aracılığıyla yeniden usulüne uygun keşif yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... köyü 112 ada 23 nolu parselin tapusunun iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1996 yılında 3402 sayılı Yasaya esas olmak üzere 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
    Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında yeniden keşif yapılarak taşınmazın usulüne uygun olarak kesinleşen orman tahdidine göre konumunun belirlenmesi gereğine değinildiği halde, mahkemece 1997 yılında kesinleşen orman kadastro haritası ve tutanakları ile çelişkili olan bilirkişi krokisi esas alınarak hüküm kurulmuştur. Orman kadastro haritası ve tutanakları ile çelişen bilirkişi rapor ve krokisine dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece, orman kadastrosuna esas ve altlık olarak kullanılan orijinal kadastro paftası getirtildikten sonra,önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman
    kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Kabule göre de; dava kabul edildiği halde taşınmazın beyanlar hanesine 2/B madde şerhi verilmemesi ve 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereği davalıya yargılama gideri yükletilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 09/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara