Esas No: 2022/5187
Karar No: 2022/12130
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/5187 Esas 2022/12130 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/5187 E. , 2022/12130 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM:Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20/06/2018 tarihli ve 2018/138 Esas, 2018/863 Karar sayılı kararın CMK 280/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, sanık hakkında beraat, hükümlülük
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I. ... Bakanlığı vekilinin sanık hakkında kurulan beraat hükmüne ve vekalet ücretine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
CMK'nun 298. maddesinin, "Yargıtay, süresi içinde temyiz başvurusunda bulunulmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder" şeklindeki hükmü karşısında; açılan kamu davasının niteliğine göre, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik, suçtan doğrudan zarar görmeyen ... Bakanlığı'nın davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, ... Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin CMK'nun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
II. Katılan Gümrük İdaresinin sanık hakkında verilen idari para cezası ile dava konusu eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kabahatler Kanununun 27/7. maddesinde yer alan “Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu merciinde incelenir.” düzenlemesi karşısında, katılan vekilinin hükmedilen idari yaptırım kararına karşı 20.09.2019 tarihli dilekçesi temyiz dilekçesi mahiyetinde kabul edilerek yapılan incelemede;
CMK'nun 298. maddesinin, "Yargıtay, süresi içinde temyiz başvurusunda bulunulmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder." şeklindeki hükmü karşısında; Gümrük İdaresi vekilin 4733 sayılı Yasa uyarınca verilen idari para cezası ile birlikte eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ilişkin hükme yönelik temyiz hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, Gümrük İdaresinin temyiz talebinin CMK'nun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
III. Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanık hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kabahatler Kanunu 27/7. madde ve fıkrasında yer alan “Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu merciinde incelenir.” düzenlemesi karşısında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında mahkeme kararı ile iş yerinde yapılan aramada ele geçen 308 paket doldurulmuş makaron nedeniyle 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kamu davası açılmış olup, ele geçen doldurulmuş makaronların yabancı menşeili olduklarının tespiti halinde sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi kapsamında olacağı, yerli olduklarının tespiti halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8/5. maddesinde belirtilen ve idari yaptırımı gerektiren kabahati oluşturacağı, hükme esas alınan 10.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda sarma tütün sigaralarının yerli Adıyaman menşei tütünlerinden elde edildiği belirtilmekle beraber, dava konusu doldurulmuş makaronlar yönüyle makaronların yabancı menşeili olup olmadıkları hususunda tespit bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin hükme esas aldığı 02.04.2018 tarihli raporda belge ibraz edilemeyen makaronların yabancı menşeili olduğunun kabulü gerekeceği belirtilmekle; dava konusu makaron ve tütünün yabancı menşeili olup olmadığının tespiti hususunda alanında uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik inceleme ile yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK'nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 304. maddesi uyarınca dosyanın gereği için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.