Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/6568 Esas 2022/12366 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6568
Karar No: 2022/12366
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/6568 Esas 2022/12366 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2022/6568 E.  ,  2022/12366 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin nakil aracının iadesi kararı ve sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerini, sanık ... müdafii ve sanık ...'in mahkumiyet hükümlerini temyizleri üzerine yapılan incelemede;
    Olay tutanağına göre, sanık ...’in sevk ve idaresindeki araçta yapılan aramada 217.050 paket kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanık ...’nın 25.03.2014 tarihli 27483 nolu ... gümrükleme ithalat ihracat – sınır ticareti ... tarafından- ... ŞTİ. ye düzenlenen fatura sunduğu, faturada eşyanın cam olarak yazılı olduğu, hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen ... ŞTİ. yetkilisi ...'ın beyanında; faturada belirtilen adresin firmalarına ait olmadığını ve faturada adı geçen şahısların hiçbirini tanımadığını beyan ettiği, sanık ...'in savunmada; faturada geçen adreste yaklaşık 2 senedir ithalat ve ihracat işi yapmakta olduğunu, kaçak sigara işi ile uğraşmadığını, ... üzerinde ele geçirilip kendisine gösterilen 25/03/2014 tarih ve 27483 nolu faturaya ait 18 nolu fatura koçanının şirketine ait olduğunu, çoktandır kayıp olduğunu, bahse konu faturadaki yazı ve imzanın kendisine ait olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği, sanık ...'e ait imza yazı örnekleri üzerinde yapılan Kriminal inceleme yazısında, söz konusu faturanın ... tarafından düzenlenmediği tespit edildiği ancak; Doğubayazıt Vergi Müdürlüğü'nün 13.11.2014 tarihli yazısında; faturayı düzenleyen ...'e ait firmanın 2012-2013, 2014 yıllarında gerçek bir faaliyeti bulunmadığının ve ilgili hakkında daha önce düzenlenen vergi tekniği raporu uyarınca Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun belirtildiği cihetle, sanıkların birlikte hareket edip etmediklerinin tespiti açısından sanıkların olay tarihinde kullanımlarında bulunan GSM numaralarının suç tarihi ve yakın tarihlere ait HTS dökümlerinin sinyal bilgilerini içerir biçimde dosyaya celbedilerek, ortak baz istasyonu kullanıp kullanmadıklarının tespiti ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile sanık ... hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre;
    1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2013 tarihli Resmi
    Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre;
    3- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı ilamlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanıkların eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26.03.2014, iddianame tarihinin 23.07.2014 olduğu,
    UYAP kayıtlarında yapılan incelemeye göre; sanık hakkında, Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/1492 Esas, 2021/633 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 16.04.2014, iddianame tarihinin 20/11/2014 olduğu ve 18/05/2022 tarihinde kesinleştiği gözetilerek,
    Sanık ...’in üzerine atılı eylemlerin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından sanık hakkında dosyaların incelenip, kesinleşen dosyanın ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması ve eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinin düşünülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    4- Suça konu kaçak eşyanın nakil vasıtasının taşıma yüküne göre hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturması, suça konu eşya ile nakil aracının değerleri karşılaştırıldığında nakil aracının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacak olması karşısında sanığın babası Şaban Sertel’e ait şirket adına kayıtlı olduğu gözetilerek, malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi konumunda olup olmadığının tespiti açısından; malen sorumlu ve sanığın suç tarihi ve öncesinde birlikte yaşayıp yaşamadığı, aracın suç tarihinde fiilen kim tarafından kullanıldığı kolluk marifetiyle araştırılıp varsa trafik ceza tutanakları incelenerek tespit edildikten sonra nakil aracının müsaderesi hususunda karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... müdafii ve katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara