Esas No: 2021/1264
Karar No: 2022/12152
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1264 Esas 2022/12152 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/1264 E. , 2022/12152 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Hükmün açıklanmasına esas alınan Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/04/2015 tarih ve 2014/671 Esas, 2015/300 Karar sayılı ilamına konu, denetim süresinde işlenen suçların TCK'nun 125/2. maddesinde düzenlenen hakaret ve TCK'nun 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu olduğu, suç ve karar tarihinde yürürlükte olan CMK'nun 253/3. maddesi gereği, uzlaşmaya tabi olan hakaret suçunun uzlaşmaya tabi olmayan tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaştırma müessesesinin tatbikinin mümkün olmadığı, ancak TCK'nun 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı gözetilerek Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/04/2015 tarih ve 2014/671 Esas, 2015/300 Karar sayılı dosyasında uzlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması halinde, sanığın denetim süresinde başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı da tespit edilerek sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Sanık hakkında verilen 16/10/2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz hukuken varlık kazanmadığı, hüküm niteliğinde olmadığı, askıda olduğundan müsadereye ilişkin kararın bu aşamada infaz edilemeyeceği, bu haliyle infazı mümkün bulunmadığı, bu nedenle açıklanan hükümde iddianamede müsaderesi talep edilen davaya konu eşya hakkında denetime ve infaza olanak verecek biçimde yeniden bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 20/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.