Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17482 Esas 2012/1436 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17482
Karar No: 2012/1436
Karar Tarihi: 8.02.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17482 Esas 2012/1436 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/17482 E.  ,  2012/1436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastro ve kadastro tespitine itiraza ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve arkadaşları vekili, davacı ... ve arkadaşları, davacı ... mirasçısı ... vekili, davalı ... ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 948, 949, 950, 951, 953 ve 954 parsel sayılı sırasıyla 4816, 4616, 38280, 1424, 86512 ve 16176 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinin 1978/322 sayılı dosyasında dava konusu oldukları gerekçesiyle malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde davacı ... ve arkadaşlarının davalılar ... ve arkadaşları aleyhine açtıkları tapu iptali ve müdahalenin men’i davası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Yargılama sırasında Hazine ve ... davaya katılmışlardır. Mahkemece 953 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine, 950 parselin krokide B2 ile gösterilen 1154 m²’lik bölümü ile 954 parselin krokide A2 ile gösterilen 1837 m²’lik bölümlerinin ...mirasçıları, 948, 949 Ve 951 parsellerin tamamı ile 954 ve 950 parsellerin kalan bölümlerinin tamamı 6 pay kabul edilerek 3/6 payının Ormana ... köyü Kalkındırma ve Yardımlaşma Vakfı, 1/6’şar payında ......, ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm davacılar ... ve arkadaşları vekilleri ile ..., ... mirasçılarından ... ve arkadaşları vekili, müdahil Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/12/2001 tarih ve 2001/8502-9364 sayılı bozma kararında özetle: “Davacılar ..., ..., ... ve arkadaşlarının temyiz istemleri yerinde olmadığı, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazları yönünden ise; 13.04.1992 tarihinde yapılan keşifte keşif hâkimi tarafından yapılan gözlemde dava konusu parsellerin tümünün yüksek eğimli, içlerinde harnup ağaçları ile maki türü ağaçlar bulunduğu, taşlık-çalılık, kısmen boşluk olduğu, 953 parselin ağaçlandırma kampanyası nedeniyle ağaçlandırıldığı tutanağa geçirilmiş, keşif sonrası ibraz edilen 3 uzmandan oluşan orman mühendisi bilirkişiler 03.09.1992 tarihli raporlarında, taşınmazların % 30-35 eğimli olduğu, içinde keçiboynuzu-maki türü ağaçlar bulunduğu humuslu orman toprağı niteliğinde olduğu, memleket haritası ve hava fotoğrafında taşınmazların büyük bölümünün orman ve ağaçlık göründüğü açıklanarak 948, 949, 953, 954 numaralı parsellerin
    tamamı ile 950 numaralı parselin (C) işaretli bölümünün orman sayılan 951 parselin tamamı ile 950 parselin kalan bölümünün orman sayılmayan yer olduğu bildirilmiştir.
    Rapora itiraz üzerine, 17.01.1994 tarihinde yapılan keşif sonucu üç kişiden oluşan orman mühendisleri bilirkişi kurulu, 23 sahifeden oluşan raporlarında: Dava konusu parsellerin tümünün % 30-50 eğimli aşırı erozyona tabi olduğunun üzerlerinde ..., Zeytin ağaçları ile laden türü ağaçlar bulunduğunu, 1959 tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafında yüksek eğimli makilik alanda göründüğünü bu haliyle parsellerin tamamının orman sayılan yerlerden olduğunu açıklamışlardır.
    08.09.1997 tarihli üçüncü keşif sonucu yine üç kişiden orman bilirkişi kurulu raporlarında taşınmazların % 30 eğimli memleket haritası ve hava fotoğrafında yeşil-orman alanı olarak göründüğünü açıkladıktan sonra sonuç olarak parsellerin 6831 sayılı Yasanın 1/F maddesine göre orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirmişler, yine 07.05.1998 tarihinde yapılan keşif sonucu ibraz edilen orman mühendisi bilirkişi kurulu raporun da, 953 parselin orman sayılan 954 numaralı parselin 6831 sayılı Yasanın 1/G maddesine göre orman sayılmayan yer olduğu, diğer parsellerin de yine orman sayılmayan yerlerden olduğu konusunda rapor verilmiştir.
    Alınan uzman bilirkişi kurulu raporlarının tümünde taşınmazların eğimlerinin % 30-50 civarında ve maki türü ağaç ve ağaççıklarla kaplı olduğu, memleket haritasında yeşil alanda göründüğü bildirilmiştir.
    Mahkemece, taşınmazların davalılara ait 21 Nisan 1944 tarih 8 numaralı 13785 m² yüzölçümündeki tapu kapsamında kaldığı kabul edilip, tapu malikleri adına tesciline karar verilmişse de, dayanak bu tapunun 1944 yılında tapu komisyon kararı ile oluşturulduğunu, yüzölçümünün davaya konu taşınmazların yüzölçümünden çok az olduğu, kaldı ki; tapu kaydında yazılı sınırların birbirini takip etmeyip geometrik şekil oluşturmadığı gibi, ayrıca bir an için tapu kaydının bu yere ait olduğu kabul edilse bile 4785 sayılı Yasa kapsamında devletleştirilen ve iadeye tabi olmayan orman içinde kalan tapu kayıtlarının hukuki değer taşımayacağı açıktır.
    6831 sayılı Yasanın 1/j maddesi gereğince orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda veya makilerle örtülü yerler orman sayılır. Bilimsel olarak eğimi % 12’den fazla olan funda ve makilerle örtülü yerler orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılır Hukuk Genel Kurulu ve Dairemizin kararlılıkla benimsediği içtihatları bu doğrultudadır.
    17.01.1994 tarihinde yapılan ikinci keşiften sonra orman bilirkişi kurulundan alınan ve 23 sahifeden oluşan rapor, ilk raporu ve hâkim gözlemini doğrular nitelikte olduğu ve bu raporu esas alınarak davanın karara bağlanması gerektiği düşünülmeden, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış olması Yasaya aykırıdır.
    Dava konusu taşınmazların tamamının %12’den fazla eğimli, öncesi itibariyle ve halen de maki elemanları ile kaplı bulunduğuna göre orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü zorunludur.
    Çekişmeli parsellerin önceki davadan dolayı malik haneleri açık olarak tespit edildiğine ve 3402 sayılı kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince gerek hak sahibinin kadastro mahkemesince belirleneceği gözönünde bulundurularak 948, 949, 450 (karar düzeltme ile 950 olarak düzeltilmiştir) 951, 953 ve 954 parsel sayılı taşınmazların tamamının orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra asıl ve birleşen dosya davacılarının davasının reddine, müdahil Hazine ve Orman Yönetimin davasının ise kabulüne ve dava konusu ... ... köyü, 948, 949, 950, 951, 953 ve 954 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları vekili, davacı ... ve arkadaşları, davacı ... mirasçısı ... vekili, davalı ... ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman kadastro ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılmış orman
    kadastrosu bulunmamaktadır. Kadastro tespitinin yapıldığı 1982 yılından sonra 1986 yılında yapılan orman kadastrosunda 950 parsel sayılı taşınmazın 10530 m²’lik bölümü tahdit dışında, parselin kalan bölümü ile diğer parsellerin tümü orman tahdidi içinde bırakılmış, ancak eldeki dava nedeniyle tahdit kesinleşmemiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 08/02 /2012 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara