Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/12663 Esas 2012/1419 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12663
Karar No: 2012/1419
Karar Tarihi: 08.02.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/12663 Esas 2012/1419 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/12663 E.  ,  2012/1419 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/5375 - 6949 sayılı bozma kararında; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. 6831 sayılı Yasanın 11. maddesinde (Değişik: 05.11.2003 - 4999/6. md.) “Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanakların askı suretiyle ilanı, ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye müracaatla sınırlamaya ve 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), ... ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir. Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin, on yıllık süre içerisinde dava açma hakları mahfuzdur. “ hükmü bulunmakla birlikte madde kapsamından da anlaşılacağı üzere tapulu gayrimenkullerde tapu sahipleri tarafından on yıllık süre içinde tahdide itiraz davasının açılabilmesi olasıdır.
    3402 sayılı Yasanın “Kamu malları" başlıklı 16. maddesinde “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:
    A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.
    B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.
    Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler." denilmektedir. Bu madde mera olarak özel sicile yapılan bir kaydın sınırlandırma, bir tür belirtme olduğunu açıklamakta, bu tür bir belirtmenin de “Tescil mahiyetinde olmaması" nedeniyle tapu kaydı niteliği taşımadığını belirtmektedir.
    Yukarıda açıkça belirtilen yasa hükümleri karşısında Hazinenin tapu kaydı niteliğinde olmayan mera sicil kaydına dayanarak orman kadastrosuna itiraz davası açması mümkün olmadığından açılan davanın dinlenme olanağı yoktur ve reddi gerekir. Değinilen yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiasına dayalı tahdide itiraza ilişkindir.                                            
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1998 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları birlikte yapılmış, sonuçları 06/09/1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşmişti
     Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 08/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara