Esas No: 2012/10644
Karar No: 2012/14947
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/10644 Esas 2012/14947 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki beyanlar hanesine 2/B şerhi yazılmasına ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi, davacı ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.12.2011 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile diğer taraftan Hazine vekili Avukat ... ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 20.01.2010 günlü dilekçesiyle, 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan, eski ... Beldesi ... sayılı parselin 10.000,00 m2 yüzölçümündeki bölümünün kendisinin kullanımında olduğu, bu bölümün imar uygulamasında bir çok parsele gittiği iddiasıyla, ... sayılı parsel ve gittileri olan imar parsellerinin tapu kayıtlarının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve bu bölümün kendi kullanımında olduğunun ve dava konusu edildiğinin yazılmasını istemiştir. ... Turizm İşletmeleri A.Ş. 30.11.2010 tarihli dilekçeyle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin turizm yatırımı yapmak kaydıyla kendilerine tahsis edildiği ve yararlarına müstakil üst hakkı olarak tapuya kayıt edildiği, bu nedenle davalı yönetimler yanında davayı takip etmek üzere davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden ve kendi kullanımında davalı olduğunun, beyanlar hanesine yazılması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1989 yılında yapılıp 13.06.1990 tarihinde ilân edilen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Kadriye Köyünde 1954 yılında yapılan kadastroda çekişmeli ... sayılı parsel 105.750 m2 yüzölçmünde çalılık niteliğiyle tesbit edilmiş, ... Köyünden ... ... ve diğerleri tarafından ... sayılı parsel ile aynı köy 64 ila çevresindeki bir kısım parsellerin köy merası olduğundan, tesbitlerinin iptali ve köy merası olarak sınırlandırılması istemiyle davalılar
Hazine, ... ... ve diğerleri arasında görülen kadastro tesbitine itiraz davası sonunda ... sayılı parselin tesbitinin iptaline ve köy merası olarak sınırlandırılmasına, özel siciline yazılmasına ilişkin Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 23.11.1954 gün ve 1953/187-238 sayılı kararının kesinleşmesiyle, tapu sicildeki sayfası silinerek özel siciline kayıt edilmiş, 29.05.1991 gün ve 218 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 3194 sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince ihtiyaç fazlası mera olması nedeniyle 355.750,00 m2 yüzölçmünde çalılık olarak, 31.05.1991 tarihinde 878 yevmiye ile Hazine adına kayıt edilmiş, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi geregince yapılan ifrazda DOP olarak belirlenen bölüm ayrıldıktan sonra 1340 ilâ 1356 sayılı adalar oluşmuş, 11.377,00 m2 bölümü ise ... parsel sayısı ile çalılık olarak Hazine adına tapuya tescil edilmiş, ... sayılı parselin de içinde yer aldığı 421.689 m2 yüzölçmündeki taşınmaz Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 17.12.1991 gün ve 58496 sayılı yazısı ile Turizm Bakanlığı ... Genel Müdürlüğüne turizm bölgesi olarak tahsis edilmiş, buna bağlı olarak ... sayılı parsellerden ifraz edilen yerler ile aynı köy ... ... ... ... ... ... sayılı parseller tevhiden ... ada ... parsel sayısı ve 622.740,86 m2 yüzölçümünde arsa niteliğiyle Hazine adına tescil edilmiş, ... ada ... sayılı parsel Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşletemleri Genel Müdürlüğü tarafından 05.03.2009 tarih 11790 sayılı yatırım belgesi bulunan ... Turizm Kompleksine tahsis edilmiştir.
Kesinleşmiş orman kadastro tutanaklarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporları ile 9.833,00 m2 yüzölçmündeki çekişmeli taşınmazın, 105 sayılı, tesbit tutanağı iptal edilip, mera olarak sınırlandırılan, ancak; ihtiyaç fazlası mera niteliğiyle Hazine adına tescil edilen parsel ve bu parselde ve çevre parsellerde yapılan imar uygulamasında, ifraz ve tevhitler ile oluşan ... ada ... sayılı parselin içinde kaldığı, yörede 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman tahditi içindeyken 1990 yılında kesinleşen 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenmiştir.
Mahkemece, taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğu, davacı gerçek kişinin, beyanlan hanesine 2/B uygulmasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh yazılmasını istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de, kütüğün beyanlar hanesinde yazılı zilyedlik veya muhdesat şerhi, aynî hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması mümkün değildir. Böyle bir talep, tarafların isteğiyle dahi Tapu Sicil Müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Orman Bakanlığı Hak Sahipliği Tespit Komisyonunun vereceği karara göre, davacının itiraz ve dava haklarını o aşamada kullanması mümkündür. Aksi halde, taşınmazın tapuya kayıt edilmesinden sonra yapılacak her devir işlemi ayrı bir davanın konusu olacaktır. Bu durum, yasanın amacına aykırıdır. Diğer taraftan, 15.01.2009 gün 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına "Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin kadastrosu ve tescili" başlığı ile eklenen "EK MADDE 4- 6831 sayılı Orman Kanununun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 Sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"nci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz" hükmü gereğince yapılacak kadastroda, davacının isteğinin yasal olup olmadığı ayrıca değerlendirilecektir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın kendisinin zilyetliğinde olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasını istemekte hukuki yararı bulunmadığından, davacı gerçek kişinin dava konusu yerin kendisinin zilyetliğinde olduğunun ve muhdesatların beyanlar hanesine yazılması isteminin reddi doğru olup davacı gerçek kişinin bu yöne temas eden temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak ; 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Yasayla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasa ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Yasanın bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmıştır. Bu cümleden Yasanın 3/1 maddesi gereğince “ Orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden; ... b) 2/B alanları, bu Kanun kapsamında değerlendirilmek üzere Maliye Bakanlığının, tasarrufuna geçer. Yasanın 6/2. maddesi gereğince “2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilecek kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler de hak sahibi sayılır.” 6/3. madde gereğince “ Hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanlar ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilirler.” sözü edilen yasa hükmü gereğince kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkaılan yerlerin hak sahiplerine rayiç bedel üzerinden satışı gündeme geleceğinden, bu niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt edilmesinde ve tapunun beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkin şerh yazılmasında hak sabihi olduğunu iddia eden kişilerin hukuki yararı bulunduğundan, hukuki yarar bulunmadığına değinen mahkeme gerekçesi yerinde değildir.
“Beyanlar” başlıklı Türk Medeni Kanununun 1012/2. madde hükmü “ Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır” şeklindedir. Yasanın sözü edilen bu hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiili durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı yoktur. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için ya Medeni Kanunda bir hüküm olması veya özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi, yahut Tapu Sicil Tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi hükmünce de kütüğün beyanlar sütununa ancak mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar yazılabilir.
6831 sayılı Yasanın 2/2. maddesi gereğince 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerler Devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılır. Yine aynı Yasanın 11/4. maddesi gereğince Kadastrosu yapılıp kesinleşen Devlete ait ormanlar, tapu sicil müdürlüklerince hiçbir harç, vergi ve resim alınmaksızın orman vasfı ile, 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarılan yerler halihazır vasfı ile kaydında belirtme yapılarak Hazine adına tapuya tescil olunur. Yasanın açık hükümlerinin gereği yapılarak mera nitelikli ... sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken, kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bölümünün, mera kaydının iptali ve halihazırdaki niteliği ve beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa hükmüne göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu yazılarak , tapuya tescili için dava açılması gerekirken, 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın bu niteliği gözardı edilerek, 3194 sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince ihtiyaç fazlası mera olduğu için, 355.750,00 m2 yüzölçmünde çalılık niteliğiyle Hazine adına kayıt edilmesi, taşınmazın niteliğini değiştiremez. Şöyle ki; 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde 2981 ve 3194 sayılı Yasa uygulaması yapılacağı konusunda hiç bir yasa hükmü bulunmadığı gibi, 3194 sayılı İmar Yasasının 4. maddesinin "... diğer özel yasalar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu (imar) yasanın özel yasalara aykırı olmayan hükümleri uygulanır" hükmü ile 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 sayılı kararı ve H.G.K."nun 07.12.1997 gün ve 1997/1-655-1003 sayılı kararı ile kabul edildiği gibi, kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri bulunmayıp, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olduğundan, buna dayanan tescilde, M.Y."nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğindedir. Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 sayılı Yasada ve 3402 sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabiidir. H.G.K"nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazların her nasılsa tapuya tescil edilmesi halinde, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden, tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y."nın 1023. (931.) maddesinde belirtilen iyi niyetle iktisap iddiasında bulunulamaz. Nasıl oluşursa oluşsun, yanlış ve yolsuz tescillere dayalı olarak tapu sicilinde yapılacak değişiklikleri öngören iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine vermiştir. M.Y.- Md. 1025.(933)”. Ne var ki, çekişmeli taşınmazında içinde yer aldığı eski ... ... ada ... sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken kesinleşmiş 2/B uygulmasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bölümünün 3194 sayılı Yasanın 11. maddesi uygulmasıyla oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olması nedeniyle iptali ve 2/B niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmakda davacı gerçek kişinin hukuki yararı bulunmasa da, yukarda söz edildiği gibi, bu yolla oluşan tapu kaydının beyanlar hanesine bu niteliğinin yazılmasını istemekte hukuki yararı vardır.
Açıklanan hususlar gözetilerek, ... ada ... sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bölümünün ifnaza elverişli ifraz krokisi düzenlettirilerek, tapu kaydının beyanlar hanesine fen bilirkişi krokisinde belirtilen bu bölümün 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh yazılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişiye iadesine, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre taktir edilen 825,00.- TL avukatlık ücretininin davalı yönetimlerden alınarak davacıya verilmesine 25.12.2012 günü oy birliği ile karar verildi.