Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4141 Esas 2022/12664 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4141
Karar No: 2022/12664
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4141 Esas 2022/12664 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2022/4141 E.  ,  2022/12664 K.

    "İçtihat Metni"



    5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'in, anılan Kanun’un 3/5, 3/10, 3/10-son cümle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli ve 2016/333 esas, 2017/753 sayılı kararının Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 13/12/2017 tarihli ve 2017/340 esas, 2017/311 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşmesini müteakip, anılan kararın infazı sırasında, 15/04/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik gereğince değerlendirme yapılmasına yönelik Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile infazın durdurulmasına ilişkin Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2020 tarihli ek kararını müteakip, yapılan uyarlama yargılaması sonucunda sanığın 5607 sayılı Kanun'un 3/5, 3/10, 3/10-son cümle, 3/22, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para ve 20,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2020 tarihli ve 2020/462 esas, 2020/1084 sayılı kararına karşı yapılan itirazın sanık hakkında tayin edilen 10 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine nazaran ertelenmesinin sanığın lehine olduğundan bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii MERSİN 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2021 tarihli ve 2021/162 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 16/03/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2022 tarihli ve KYB.2022/47967 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, her ne kadar mercii Mersin 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2021 tarihli ve 2021/162 değişik iş sayılı kararı ile sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının ertelenmesinin, adli para cezasına çevrilmesine göre sanığın daha lehine olduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 50. maddesinde yer alan "(1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre; a) Adli para cezasına,...çevrilebilir" şeklindeki,
    5237 sayılı Kanunun 51. maddesinde yer alan " (7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir." ve (8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır." şeklindeki,
    5237 sayılı Kanunun 53. maddesinde yer alan " (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…) (2), c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılır" şeklindeki,
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinde yer alan "(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/81 md.) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.", (8) (Değişik: 18/6/2014-6545/81 md.) Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer." ve (11) İnfaz edilen hapsin veya kamuya yararlı işte çalışmanın süresi, adli para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adli para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adli para cezası tahsil edilir." şeklindeki,
    657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48. maddesinde yer alan, "Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır A)....(5) Değişik: 23/1/2008 - 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak" şeklindeki düzenlenmeler birlikte değerlendirildiğinde,
    5237 sayılı Kanun'un 51. maddesinde düzenlenmiş olan hapis cezasının ertelenmesinin, şartlı bir af olmayıp, hürriyeti bağlayıcı cezanın bir infaz şekli olması, bu anlamda belirlenen denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlenmesi ya da yükümlülüklere uygun davranılmaması nedeniyle, erteli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verildiği takdirde kişi hürriyetini sınırlaması, denetim süresinin kasıtlı suç işlenmeden geçirilmesi, yükümlülük belirlenmiş ise yükümlülüklere uygun davranılması nedeniyle hapis cezasının infaz edilmiş sayılması halinde ise, infaz edilmiş hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonuçlarının olacağı, ancak 18/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 3. ve 8. fıkralarının değiştirilip 11. fıkrasına “İnfaz edilen hapsin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kamuya yararlı işte çalışmanın” ibaresinin eklenmesiyle, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına dönüştürülse dahi, hapis cezasının iki saat çalışma karşılığı bir gün hapis cezası olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle infazının olanaklı hale gelmesi, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48/A-5. maddesinde yer alan suçların dışındaki suçlardan dolayı hükmedilen bir yıl hapis cezasının ertelenmesi durumunda dahi memurluk görevinin sona ermesine karşın, aynı süredeki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi halinde memuriyet görevine devam edilebilme olanağının bulunması, sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyet kararı verilmesi halinde 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına maruz kalacağı, yukarıda belirtildiği üzere, başta devlet memurluğu olmak üzere kamu hizmeti niteliğindeki birçok mesleği icra edemeyeceği, halbuki sadece adli para cezasına mahkum edilmesi halinde miktarı ne olursa olsun sanığın hak yoksunluklarına tabi olmayacağı karşısında, mal varlığına yönelik adli para cezasının, kişi hürriyetine yönelik erteli hapis cezasına göre sanığın lehine olacağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 231. maddesinin uygulanamadığı durumlarda, 5237 sayılı Kanun'un 50. maddesinin aynı Kanun'un 51. maddesine göre öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiği cihetle, sanık hakkında 7242 sayılı Kanun gereğince yapılan uyarlama yargılaması sonucunda hükmolunan 10 ay hapis cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre ertelenmesi yerine, anılan Kanun'un 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesinin sanığın daha lehine olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, Mersin 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.04.2021 tarihli, 2021/162 değişik İş sayılı itirazın kabulü kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4 maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara