Esas No: 2021/9145
Karar No: 2022/9090
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9145 Esas 2022/9090 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/9145 E. , 2022/9090 K.Özet:
Mahkeme, tapu iptali ve tescil davasında davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay tarafından verilen bozma ilamında orman tahdidi ve düzeltme çalışmalarına ilişkin bilgilerin getirilerek taşınmazın orman kadastrosuna göre konumunun belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle yeniden keşif yapılması ve bilirkişiler tarafından müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak krokili rapor alınması istenmiştir. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme yapıldığı için hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi
- HUMK'un 440/I maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... İdaresi tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Yörede 1968 yılında yapılan orman kadastrosu ile sonraki tarihlerde yapılan aplikasyon ve fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına ait tüm bilgi ve belgelerin getirtilerek taşınmazın orman kadastrosuna göre konumunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın yörede yapılan düzeltme çalışmalarında orman sınırları dışında bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bozma ilamında açıklandığı üzere düzeltme çalışmalarının, ilk orman tahdidine aykırı olamayacağı gözetilmemiş ve 1968 tarihinde yapılan orman kadastrosuna ilişkin bilgi ve belgeler getirtilip keşifte uygulanmak suretiyle taşınmazın ilk orman kadastrosuna göre durumu belirlenmemiş ve böylelikle eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1968 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine, 1991 yılında yapıldığı anlaşılan aplikasyon ve 2. madde çalışmalarına ve davanın devamı sırasında yapılan fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosyaya getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi ve bir fen elemanının katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek taşınmazın ilk ormanm tahdidi, sonraki tarihli aplikasyon ve en son tarihli fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına göre konumu ayrı ayrı belirlenmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı tespit edilerek, çelişki bulunmakta ise, çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli ve bundan sonra aplikasyon ve düzeltme çalışmalarının ilk orman kadastrosuna aykırı olamayacağı da dikkate alınmak suretiyle, bilirkişilerden müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... İdaresinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.