Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1953 Esas 2022/9100 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taşınmazların kullanım kadastro tespitine itiraz davasında, 811, 812 ve 813 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tescil edildiği, ancak daha sonra 2152 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olan davacının, 811, 812 ve 813 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki zilyetlik şerhlerinin iptali ve kendisi de bu taşınmaz malikleri lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açtığı belirtilmiştir. Mahkeme, davacının paydaşların tamamını oluşturamaması nedeniyle aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz itirazları yerinde görülmemiştir ve karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 6292 Sayılı Tapu Kanunu'nun 76. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440/I maddesi.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kesinleşmiş Kullanım Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Edirne ili Keşan ilçesi ...., Köyü çalışma alanında bulunan 811, 812 ve 813 parsel sayılı taşınmazlar, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve sırasıyla ....,....,..., işgalinde olduğu şerhi düşülerek Hazine adına tesciline karar verildikten sonra, lehlerine zilyetlik şerhi verilenlerin açtıkları tapu iptali ve tescil davaları sonucunda davalarının reddine, zilyetlik şerhlerinin aynen korunmasına karar verilmiş ve verilen kararlar 14.01.1993 tarihinde kesinleşmelerine rağmen tapu kaydına 2012 yılında işlenmiş ve bilahare 811 parsel sayılı taşınmaz 12.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca satış yoluyla... adına tescil edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesiyle, on ortaklı ve üzerine site inşaa edien 2152 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden olduğunu, 2152 parsel sayılı taşınmaza bitişik 811, 812 ve 813 parsel sayılı taşınmazların bir kısmını 1981 yılında satın aldıklarını ve o tarihten bu yana taşınamazları kullandıklarını ileri sürerek, 811, 812 ve 813 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarındaki zilyetlik şerhlerinin iptali ile 2152 parsel sayılı taşınmaz malikleri adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmış ve dava devam ederken 2152 sayılı taşınmazın beş paydaşı da davacıya vekalet vermişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının paydaş olduğu ...., Köyü 2152 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyete tabi bir yer olduğu, taşınmaz üzerine "On Evler Sitesi" nin yapıldığı, taşınmazda davacı dışında ..., ..., ... ..., ..., ... ve ...’in de hak sahibi olduğu, ancak davacının bunların muvafakatini almadığı, verilen kesin süre içerisinde de eksikliği gideremediği, bu bakımdan davacının ve sonradan dahil edilen bir kısım kişilerin paylı maliklerin tamamını oluşturmaması nedeniyle aktif husumet ehliyetine sahip olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından, kendi adına ve daha sonra tarafına vekalet veren ... ve arkadaşları adına vekaleten temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyeti Hazine adına tespit edilen taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile davacının da paydaş olduğu taşınmaz malikleri lehine kullanıcı şerhi verilmesi isteğine ilişkindir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
25.20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 55.50 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.