Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/14000 Esas 2012/13341 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14000
Karar No: 2012/13341
Karar Tarihi: 26.11.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/14000 Esas 2012/13341 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 9, 10 ve 13 dönümlük taşınmazların babasından kaldığını iddia ederek ortak mirasçıları adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bazı taşınmazlar Orman sayılan, bazıları ise kıyı kenar çizgisi içinde kazanılamayacak yerlerden olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Karar davacılar ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, bazı bilirkişi raporlarındaki bölümlerin orman sayılan ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu gerekçesiyle davacının temyiz istemlerini reddetmiştir. Yine aynı Daire, (B) ve (D) harfi ile gösterilen taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesine karar vermiştir. Kararın detaylı incelemesi sonucu, tapusuz taşınmazların, Orman kadastrosu ve genel arazi kadastro işlemine göre orman niteliği taşıdığı ve tapu alınamayacağı kanun maddeleri ile açıklanmaktadır.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 3, 4, 23 ve 25. maddeleri
- H.G.K. 09.11.1988 gün ve 1988/8 – 542 -893 sayılı kararı
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi
- Anayasa’nın 169. maddesi
- Orman Kadastro Y
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/14000 E.  ,  2012/13341 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., 09.08.2000 günlü dilekçede ... Köyü, Topalak Mevkiindeki 9, 10 ve 13 dönümlük taşınmazların 50 yılı aşkın tarım arazisi olduğu ve babadan kaldığı iddiası ile ortak muris ... mirasçıları adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 29.05.2003 ve 05.11.2003 günlü raporlarda (B ve D) harfi ile gösterilen 791 m² ve 415 m² yüzölçümündeki taşınmazların ... mirasçıları adına tesciline, diğer dava edilen bölümler yönünden ise kısmen orman sayılan, kısmen kıyı kenar çizgisi içinde kazanılamayacak yerlerden olması nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı ... ile davalılar Orman Yönetimi, Hazine ve DSİ Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle Dairenin 02/12/2009 gün 2009//17858 – 17700 sayılı kararı ile “1- Davacı ..."nin temyiz ettiği, reddedilen bilirkişi raporlarında (A ve C) harfli bölümler ile 2 ve 3 numaralı bölümlerin % 9-15 eğimli öncesi itibariyle memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında orman sayılan ve muhafaza ormanı kapsamında, kısmen de kıyı kenar çizgisi içinde zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı anlaşılmakla, bu bölümlere ilişkin davacı ..."nin temyiz istemleri yerinde görülmediği,
    2-Davacılar Orman Yönetimi, Hazine ve DSİ Genel Müdürlüğünün gerçek kişiler adına tesciline karar verilen (B) harfi ile gösterilen 791 m2 ve (D) harfi ile gösterilen 415 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar yönünden de temyiz istemleri yönünden ise; Karaisalı İlçesinden temyiz incelemesi yapılması için daireye gönderilen dava dosyaları içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazların bulunduğu köydeki ormanlar dahil olmak üzere Karaisalı, ..., ..., ..., ..., ... Köylerindeki ormanları içine alan ... - ... Muhafaza Ormanı haritasında gösterilen Doğusu; ... Baraj Gölü, Batısı: Solbaş - ... Yolu, Kuzeyi; Makam Sırtı - ... ... Tepe - Bulgur Dağı - Kaşobo - ... Dağı - ... Tepe - ... Mahallesi - ... Yolu, Güneyi; ... Baraj Gölü - Çakıt Çayı ile çevrili saha içindeki ormanların "Sürekli muhafaza ormanı olarak ayrıldığı", 6831 sayılı Yasanın 3, 4, 23 ve 25. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde muhafaza ormanları ile milli parkların aynı hukuki konumda oldukları H.G.K.nun milli parklar konusunda oybirliği ile verdiği 09.11.1988 gün ve 1988/8 – 542 -893 sayılı kararında açıklandığı gibi, "Orman rejimine alınan bu tür yerler için sonradan tapu alınamayacağının" kabul edildiği, milli park ve muhafaza ormanı olarak ayrılma işleminin başlı başına orman rejimi ve ayırma olarak kabul edilmesi gerektiğinden tapuda kaydı bulunmayan taşınmazların kesinleşen orman sınırı dışında bırakılmış olsa dahi "Orman niteliğinin devamı" başlıklı 1984 tarihli yönetmeliğin 38 ve 1986 tarihli yönetmeliğin 31 ve son olarak çıkartılan ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 34. maddesi gereğince orman sayılacağı, 3402 sayılı Yasanın 17. maddesi ve Anayasanın 169. maddesi gereğince ormanların imar ve ihya ile
    zilyetlik yolu ile kazanılma olanağının da bulunmadığı anlaşılmakla, davacı ..."nin bu bölümlere yönelik davasının reddine karar verilmesi ...” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra fen memuru Şevki Uyar tarafından hazırlanan 29.05.2003 tarihli bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfi ile işaretli bölümlere yönelik tescil davalarının Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.02.2004 günlü ilâmı ile reddine karar verildiği ve Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 02.12.2009 günlü bozma ilâmı kapsamı dışında kalarak kesinleştiği anlaşıldığından, bu bölümler yönünden davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, aynı bilirkişi tarafından hazırlanan 30.05.2003 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 791,74 m² taşınmaz ile (D) harfi ile gösterilen 415,20 m² taşınmaza yönelik açılan DAVALARININ REDDİNE, davalı ... Yönetimi vekilinin karşı tescil davasının KABULÜNE ve 30.05.2003 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 791,74 m² ve (D) ile gösterilen 415,20 m² taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına TAPUYA TESCİLİNE karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1998 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Genel arazi kadastro işlemi ise, 1955 yılında yapılmış, dava konusu yer çalılık olarak tapulama dışı bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 26/11/2012 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara