Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/14017 Esas 2012/13327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14017
Karar No: 2012/13327

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/14017 Esas 2012/13327 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/14017 E.  ,  2012/13327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... Köyü, 125 ada 201 parsel sayılı 8850,34 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla niteliğiyle davalılar murisi adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendisine ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece; gerçek kişinin davasının reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline ilişkin verilen karar, davacı ... ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle Dairenin 07/07/2011 gün ve 2011/9428-8921 sayılı kararı ile;
    “...1) Dava konusu taşınmazın yer yer % 5-10, yer yer de % 10-25 eğimli, zemininin kısmen işlenmiş, kısmen de boş vaziyette olduğu, 125 ada 200 ve 202 nolu parsellerle birlikte dört tarafının 125 ada 211 nolu orman parseliyle çevrili 6831 sayılı Yasanın 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde bulunduğu, bu tür yerlerin zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı ve özel mülk olarak tescil edilemeyeceği gözönünde bulundurularak mahkemece davacı ...’un davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı,
    2) Davalı ...‘ün temyiz itirazlarının incelenmesi sonucu; çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan, orman içi açıklık niteliğinde olduğu anlaşıldığına göre, taşınmazın orman olup olmadığının Hazine tarafından açılacak bir dava da değerlendirilmesi gerekirken Orman Yönetiminin davasının kabulü ile taşınmazın tesbitinin iptal edilerek orman niteliğiyle tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu...” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, Hazine vekili 02.01.2012 tarihli dilekçe ile taşınmazın Hazine adına tescili talebiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, Hazine ve Orman Yönetiminin davasının KABULÜNE, çekişmeli taşınmazın tesbit tutanağının iptali ile orman vasfıyla hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 25.05.2007’de yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli taşınmazın davalılar adına yapılan tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, infazının yapılması ve tapu siciline tescil edilmesi için gereken dayanak belge niteliğindeki tesbit tutanağının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını
    gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 3. bendinin ikinci satırında yer alan “tesbit tutanağının” cümlesi kaldırılarak, bunun yerine, “davalılar adına yapılan tesbitinin” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/11/2012 günü oy birliği ile karar verildi.







    Hemen Ara