Esas No: 2012/13955
Karar No: 2012/13326
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/13955 Esas 2012/13326 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, davalılar adına tapuda kayıtlı ... Köyü 1101, 1102 ve 1103 parsel sayılı sırasıyla 19350 m², 14850 m² ve 13040 m² yüzölçümlü taşınmazların bir bölümünün kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla orman sınırı içinde kalan bölümlerin tapu kaydının iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini, davalıların elatmasının önlenmesini istemiştir. Mahkemece, ...hakkında açılan davanın idarî yargının görevine girdiğinden reddine, gerçek kişiler hakkında açılan davanın kısmen kabulüyle, 1101 parselin krokide (A) harfiyle işaretli 7037.09 m²,1102 parselin krokide (C) harfiyle işaretli 1853 m² ve 1103 parselin krokide (E) harfiyle işaretli 4524 m² bölümlerin tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların bu kısma yönelik müdahalelerinin önlenmesine ilişkin verilen karar, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 03.03.2011 gün ve 2010/16289 – 2150 sayılı kararı ile “...Çekişmeli 1101 ve 1102 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davalı ...Ş. yararına kamulaştırma ile oluşturulan irtifak hakkı bulunduğu, 6831 sayılı Yasanın 17/1 maddeleri gereğince devlet ormanı olduğu belirlenen taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine şerh konulamayacağı gibi, Medenî Yasanın 1025.(933) maddesi nasıl oluşursa oluşsun, yanlış ve yolsuz tescillere dayalı olarak tapu sicilinde yapılacak değişiklikleri öngören iptal davalarına bakma görevinin de adliye mahkemelerinde olduğu, bu nedenle tapuda yararına irtifak hakkı şerhi bulunan davalı ...aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, ayrıca 1101 parsel sayılı taşınmazın ½ payı davada taraf olmayan ... adına tapuda kayıtlı olup davada taraf almayan kişinin de payının iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle davada taraf olmayan, tapuda 1/2 pay sahibi ... aleyhine ayrı bir dava açmak üzere davacı ... Yönetimine süre verilmesi, daha sonra da açılan davalar birleştirilip davaların esası hakkında bir karar verilmelidir...” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı Yönetimce, tapuda 1/2 pay sahibi ... aleyhine açılan dava birleştirilmiş ve tapu iptal ve tescil davasının KISMEN KABULÜNE ve 1101 parselin krokide (A) = 7037.09 m², 1102 parselin krokide (C) = 1853 m² ve 1103 parselin krokide (E) = 4524 m² bölümlerin tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların bu kısımlara yönelik elatmalarının önlenmesine, muhtesat bulunmadığından kal talebinin reddine, davalı ÇEAŞ hakkında açılan davanın KABULÜNE ve çekişmeli taşınmazlar üzerindeki irtifak hakkı tesisine yönelik kayıtların iptaline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26.03.2002 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1956 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna ve taşınmazların tapu kaydına dayalı olarak kullanıldığı ve üzerine muhdesat yapıldığına, 1101 nolu taşınmaz üzerindeki enerji nakil hattı yönünden kurumlar arasında her zaman yapılacak sözleşme ile irtifak hakkı kurulabileceğine göre, yazılı şekilde hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli taşınmazlardaki davalıların kullanımının tapuya dayalı olması nedeniyle kullanımın ancak tapu kaydının iptalinden sonra hukuken korunamayacağından, davalıların el atmasının önlenmesine karar verilmesi ile 1101 sayılı parselin davalı olduğu halde, hüküm fıkrasında 1001 parsel olarak belirtilmesi doğru değil ise de, bu hususların hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan “davalıların bu kısımlara yönelik müdahalelerinin önlenmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, yine 2 nolu bendinde yer alan “1001” rakamı kaldırılarak, bunun yerine, “1101” rakamının yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi atfıyla H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/11/2012 günü oy birliği ile karar verildi.