Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5671 Esas 2012/13297 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5671
Karar No: 2012/13297

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5671 Esas 2012/13297 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/5671 E.  ,  2012/13297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1969 yılında yapılıp 01.04.1970 ilâ 02.05.1970 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen arazi kadastrosu sırasında ... Köyü, 554 parsel sayılı 39280,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Haziran 322 tarih, 88 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak davacı gerçek kişilerin murisleri adına tarla niteliğiyle tesbit ve tescil edilmiştir.
    Davacılar vekili, yörede 2005 yılında ilk kez yapılan ve 11.08.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu sırasında ... Köyü, 554 parsel sayılı taşınmazın kısmen orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, mahkemenin 2009/93 sayılı derdest dosyasında Orman Yönetimi tarafından aynı parsele yönelik olarak tapu iptali ve tescili davası açıldığı ve her iki dosya arasında fiili ve hukukî irtibat olduğu gerekçesiyle, davanın mahkemenin 2009/93 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirme kararı davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
    Birleştirme kararı nihaî karar niteliğinde olmadığından birleştirme kararlarına karşı, karar tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 48 inci ve karar tarihinden sonra 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 168 inci maddeleri uyarınca ancak hükümle birlikte temyiz yoluna gidilebilir. Davacının bu aşamada temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2012 günü oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara