Esas No: 2022/7610
Karar No: 2022/12463
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/7610 Esas 2022/12463 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/7610 E. , 2022/12463 K.Özet:
Mahkeme, elektronik haberleşme kanununa aykırılık suçu nedeniyle sanığın 1000 TL adli para cezası aldığı kararın kanun yararına bozulması istemi üzerine yeniden incelendi. Sanığın, müştekiye ait numaralı telefon hattına ait abonelik sözleşmesinin müştekinin bilgisi ve rızası dışında şüpheli tarafından düzenlendiği iddiası üzerine verilen kararın doğruluğu araştırılmadan karar verildiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildi. Kararda Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10 ve Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri üzerinde duruldu.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ...'in anılan Kanun'un 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/344 Esas, 2018/1093 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 04.07.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2022 tarihli ve KYB. 2022-100180 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müştekiye ait ... numaralı telefon hattına ait 31/01/2011 tarihli abonelik sözleşmesinin müştekinin bilgisi ve rızası dışında şüphelinin yetkilisi olduğu "... İletişim-..." isimli işyerinde tanzim edildiğinden bahisle açılan kamu davası sonucunda sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; suça konu abonelik sözleşmesinin düzenlenme tarihinin (31/01/2011), “Milli Savunma Bakanlığı” başlıklı belge uyarınca sanığın askerlik görevini ifa ettiği 14/09/2010-15/12/2011 tarihleri arasında kaldığının anlaşılması ve sanık müdafiinin bahse konu iş yerinin suç tarihinden önce kapatıldığına ilişkin iddiası karşısında, açıklanan hususların ilgili kamu kurumlarından sorularak, sanığın suç tarihi itibarıyla farklı bir adreste faaliyetine devam edip etmediği de araştırılmak suretiyle diğer hususların da birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ... Asliye Ceza Mahkemesinin 03.07.2018 tarih ve 2018/344 Esas, 2018/1093 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.