Esas No: 2022/6906
Karar No: 2022/13273
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/6906 Esas 2022/13273 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/6906 E. , 2022/13273 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük; müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi’nin sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi kapsamında kaldığı, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasada da aynı şekilde 3/12. maddesi kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/12, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/09/2022 tarihinde, I nolu karar yönünden oy çokluğu, II nolu karar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlerin, sanıklardan ... ile katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanıklardan ... hakkında kurulan beraate ilişkin hükmün zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine onanmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
Sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ...’un müsnet suçu birlikte işlediklerinden bahisle haklarında dava açılmış ancak sanıklardan ... hakkında diğer sanık ile suça sürüklenen çocuğun eylemine iştirak ettiği sabit olmadığından beraatine karar verilmiştir.
İştirak halinde suç işleyen sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında mahkûmiyet kararı verilmiş olup, 5237 sayılı TCK.nda dava zamanaşımının sirayeti konusunda fiile bağlılığı esas alan nesnel ölçüt kabul edilerek sanıklardan bir kısmı hakkında verilen mahkûmiyet kararının dava zamanaşımını keseceği kuralı vazedilmiş ise de bu kural beraat kararı verilmiş olmakla birlikte mahkumiyeti yönünden bozulan sanıklar açısından geçerli olup, beraati onanan sanığın artık diğer sanıkların eylemine iştiraki ya da birlikte suçu işlediği kanıtlanamaması nedeniyle bu sanık yönünden geçerli olması hukuken mümkün olamayacağından, sanık ... hakkında zamanaşımını kesen son işlem olan savunmasının alındığı tarihten itibaren temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK'nun 66, 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımının dolması ve zamanaşımının yargılama şartı olması nedeniyle açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi yerine, beraate ilişkin yerel mahkeme kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 26.09.2022