Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5907 Esas 2012/13068 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5907
Karar No: 2012/13068
Karar Tarihi: 21.11.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5907 Esas 2012/13068 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/5907 E.  ,  2012/13068 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    2006 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü, 163 ada 27 sayılı 14.997,79 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kestanelik niteliği ile davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik verilen kararın davacı ve davalı tarafından temyizi üzerine, Dairece kısmen onanmış kısmen bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.03.2010 gün ve 2010/2950-3877 sayılı onama - bozma kararında özetle “ Çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen kesiminin eylemli orman niteliğinde olduğundan davalı kişinin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhindeki hükmün ONANMASINA; Hazinenin (A) ile işaretlenen bölüme yönelik temyiz itirazları yönünden ise, hükme dayanak yapılan orman raporunun yetersiz olduğu, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafındaki konumunun belirlenmediği, yörede yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılıp yapılmadığının tespit edilmediği, zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yeterince araştırılmadığı, yörede yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılması halinde seri dışında kalan taşınmazlar yönünden orman kadastro komisyonunca herhangi bir inceleme yapılmadığından kesinleşen orman kadastrosundan söz edilemeyeceğinin gözetilmesi, bu sebeple eski tarihli ve kadastro tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları, hava fotoğrafları ve tahdit belgeleri getirtilerek taşınmaz başında yapılacak keşifte tüm belgelerin yöntemince uygulanarak taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, davalı yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi ” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (B) ile işaretlenen bölüm yönünden daha önce verilen karar onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığın, (A) ile işaretlenen kesimin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından (A) ile işaretlenen kesim yönünden temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı Yasa uygulamalarına esas olmak üzere yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına
    21/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara