Esas No: 2012/5897
Karar No: 2012/13067
Karar Tarihi: 21.11.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5897 Esas 2012/13067 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2006 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü, 104 ada 4 sayılı 39.787,45 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Mart 1986 tarih 1 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak zeytinlik niteliği ile davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın tapu kayıt miktar fazlasının Hazineye ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik verilen kararın davacı Hazine tarafından temyizi üzerine, Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.01.2010 gün 2010/17946 - 2010/362 sayılı onama - bozma kararında özetle “ Çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretlenen 9.733,92 m2 yüzölçümlü kesiminin Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1976/266 - 1977/72 sayılı tescil kararıyla oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı ve Hazine tarafından tapu kayıt miktar fazlasına yönelik dava açıldığından Hazinenin bu yere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile aleyhdeki hükmün ONANMASINA; Hazinenin (B) ile işaretlenen kesime yönelik temyiz itirazları yönünden ise, hükme dayanak yapılan orman raporunun yetersiz olduğu, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafındaki konumunun belirlenmediği, yörede yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılıp yapılmadığının tesbit edilmediği, zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yeterince araştırılmadığı, yörede yapılan orman kadastrosunun seri bazda yapılması halinde seri dışında kalan taşınmazlar yönünden orman kadastro komisyonunca herhangi bir inceleme yapılmadığından kesinleşen orman kadastrosundan söz edilemeyeceğinin gözetilmesi, bu sebeple eski tarihli ve kadastro tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları , hava fotoğrafları ve tahdit belgeleri getirtilerek taşınmaz başında yapılacak keşifte tüm belgelerin yöntemince uygulanarak taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, davalı yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi ” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ve (C) ile işaretlenen kesimleri hakkında verilen karar kesinleştiğinden bu yerler hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, (B) ile işaretlenen kesimin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 09.06.1969 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı Yasa uygulamalarına esas olmak üzere yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.