MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, ... Köyü ... Mevkii 190 ada 1 parsel sayılı 511.120,35 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince hali arazi vasfı ile davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın babasının sağlığında yaptığı taksim sonucunda kendisine kaldığı, 30 yılı aşkın bir süredir zilyetliğinde olduğu, nizasız fasılasız ekip biçtiği iddiasıyla, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile kendi adına tapuya tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ekte bulunan 08.12.2011 tarihli fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 28.140,81 m²"lik alanın ayrılıp 190 ada ve en son parsel numarası verilerek kuru tarım arazisi niteliği ile davacı ... adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır.
Mahkemece, ... Köyü ... mevkii 190 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaline, 08.12.2011 tarihli fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 28.140,81 m² alanın ayrılıp 190 ada ve en son parsel numarası verilerek kuru tarım arazisi niteliği ile davacı ... adına tespit ve tesciline karar verilmiş olması yerinde ise de, dava konusu kısım çıktıktan sonra kalan kısmın, 190 ada 1 parsel numarası ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemesi yanlıştır. Kadastro hâkimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkilidirler. Bu nedenle; mahkemece, sadece 28.140,81m² kısma yönelik tescil hükmü oluşturulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 20.11.2012 günü oy birliği ile karar verildi.