Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12915 Esas 2010/4616 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12915
Karar No: 2010/4616
Karar Tarihi: 19.04.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12915 Esas 2010/4616 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Paydaşlığın giderilmesi davasına ilişkin olarak Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 93 adet taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmişlerdir. Davalı vekili ise dava konusu taşınmazların satış suretiyle ortaklığının giderilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, taşınmazların nitelikleri ve mesahaları konusunda bilirkişi keşfi yapılması gerektiğini belirterek, davanın esasını oluşturan taksim yada satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilip verilemeyeceği belirlenemediğini ifade etmiştir. Karar, eksik inceleme ile verildiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Paydaşlığın giderilmesi davaları, Medeni Kanun'un 888-911. maddeleri ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 269-273. maddeleri tarafından düzenlenmektedir. Keşif işlemleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 277-278. maddelerinde yer almaktadır.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/12915 E.  ,  2010/4616 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, Yüzdoksanüç adet taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, tapunun cilt ..., sahife ... ve numara ... ile yine tapunun cilt ... sahife ... ve numara ... de yer alan 16.07.1962 tarihli ... kalemden oluşan ... köyünde bulunan taşınmazların aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, öncelikle dava konusu taşınmazların satış suretiyle ortaklığının giderilmesini, davacıların her tapu kaydını belirterek ayrı ayrı talepte bulunması gerektiğini, ortada ön sorun bulunduğunu, dava konusu ... köyüne ait tapuların kadostro görmediğini ve eski tarihli tapular olması nedeniyle sınırlarının gayri sabit olduğunu, bu nedenle keşif yapma ve tapu uygulamasını imkanı olmadığını, her tapu için mesaha tashihi davası açılması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların başında keşif yapılamdığını, davanın esasını oluşturan taksim yada satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilip verilemeyeceği belirlenemediğini, araştırmanın sürdürülmesinin esasa ilişkin bir çözüm sağlamayacağının anlaşılması nedeni ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
    Ortaklığın (paydaşlığın) giderilmesi davalarının konusu, paylı veya elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olan taşınmazlar, taşınırlar ve haklardır. Niteliği itibarı ile ortaklığın giderilmesi davası çift taraflı davacının aynı zamanda davalı, davalının da davacı konumunda bulunduğu bir dava türüdür. Dava konusu taşınmazların nitelikleri, mesahası ve üzerindeki varsa muhdesatların aidiyeti konusunda, mahallinde yerel ve kadastro fen bilirkişileri aracılığı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sonrasında düzenlenecek bilirkişi raporunda taşınmazların aynen taksiminin mümkün olup olmadığı belirlenerek aynen taksimi mümkün ise taraflar arasında aynen taksimine, aynen taksimi mümkün değil ise taşınmazların satışına karar vermek sureti paylılık durumunun giderilmesi gerekir.
    Taşınmazların tapu kaydının eski olması nedeni ile aynı mahalden bilirkişi bulunamaması halinde komşu veya civar köylerden davada menfaati olmayan, yöreyi iyi bilen, yaşlı ve yansız bilirkişilerin idari birimler aracılığı ile saptanması ve belirlenen bu yerel ve teknik bilirkişiler refakata alınarak yine idari birimlerden zabıta kuvveti istemek sureti ile yerinde usulüne uygun olarak keşif yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara