Esas No: 2012/12810
Karar No: 2012/12993
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12810 Esas 2012/12993 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 18.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.11.2011 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arkadaşları vekili Avukat ... ve Hazine vekili Avukat ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler 11.11.2010 günlü dilekçesiyle, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mahallesi, ...lık Sokakta bulunan ve sınırlarını bildirdikleri 10.000,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın, 1958 yılında beri ortak murisleri ... sonrada kendileri tarafından zilyet edildiği, yararlarına zilyetlikle taşınmaz edinim koşullarının oluştuğu, tesbitin iptali ve kendi aralarında yaptıkları taksime göre adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kadastroda devlet ormanı olarak tapulama dışı bırakılmış olan taşınmazın, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre tapuya tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1984 yılında yapılıp, 03.04.986 tarihinde ilân edilerek 03.10.1986 tarihinde kesinleşmiş, daha sonra 1992 yılında 11 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca, daha önce sınırlaması yapılmamış ormanların aplikasyonu, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması yapılıp, 21.11.1995 tarihinde ilân edildikten sonra kesinleşmişse de, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada her hangi bir işlem görmemiştir.
Köyde genel arazi kadastrosu 1954 yılında yapılıp, 31.11.1954 ilâ 31.12.1954 tarihlerinde ilân edilmiş, çekişmeli taşınmaz bu işlemde orman olarak paftasına yazılmak suretiyle tapulama dışı bırakılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli parselin 1954 arazi kadastrosunda orman olduğu için tapulama dışı bırakıldığı, yörede orman kadastrosunun 1993 yılında yapılıp kesinleştiği, bu işlemde orman sınırları dışında bırakılmışsa da, orman kadastrosunun kesinleştiği tarihe kadar orman sayılan yerlerden olduğunun kabulünün gerekeceği, bu tarihten sonra, dava tarihine kadar 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, getirtilen orman kadastro tutanakları ve askı ilân tutanakları incelendiğinde, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Maşukiye Beldesinde ilk orman kadastrosunun 1984 yılında yapılarak, sonuçlarının 03.04.1986 ilâ 03.10.1986 tarihleri arasında ilân edildiği, itirazsız yerlerde 03.10.1986 tarihinde kesinleştiği, somut olayda davanın ise 11.11.2010 tarihinde yani 20 yıllık zamanaşımı süresinden daha fazla süre (24 yıl) geçtikten sonra açıldığı, 20 yılı aşkın sürenin geçtiği, mahkeme gerekçesi ve kararının maddi yanılgıya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile çekişmeli taşınmazın bir bölümünün %30-35 eğimli fındık ağaçları dikilerek kullanıldığı, bir bölümünün ise % 8-10 eğimli üzerinde lokanta ve eklentileri bulunduğu, bu yerin önceden tarla olarak kullanıldığı, tarıma engel oluşturacak taşlık, kayalar ya da başka bir yapı bulunmadığı bildirilmişse de, dava tarihinden en az 15-20 yıl öncesine rastlayan dönemlerde ve dava tarihine yakın zamanda oluşturulmuş memleket
haritaları, amenajman planları ve hava fotoğrafları ile uydu fotoğrafları uygulanmamış, çekişmeli taşınmazın 1958 yılı memleket haritasındaki görüntüsü ve genel kadastroda tapulama dışı bırakılma nedenine göre imar ve ihya olgusu ve imar ihyadan sonraki zilyetlik süresi üzerinde durulmamıştır.
O halde, mahkemece öncelikle en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihine yakın zamanlarda ve dava tarihinden geriye doğru 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş hava fotoğrafları, orijinal renkli memleket haritaları, uydu fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenip, getirilerek dosya keşfe hazırlanmalı, daha sonra bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan üç ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, getirtilen en eskisinden en yenisine kadar tüm memleket haritaları, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları dava konusu taşınmaz ile birlikte geniş çevresine uygulanıp, bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin, bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, var ise imar ve ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın geniş çevresi ile birlikte konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu ve gerçek yüzölçümünü gösterir rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, somut olayın özelliği gözönünde bulundurularak ayrıca; parselin eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de teknik verileri içeren ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında parselin çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırması davacı ve davalı gerçek kişiler ile ortak murisler yönünden de araştırılmalı, aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu parselin sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran davacı tarafa iadesine, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre taktir edilen 900,00.- TL avukatlık ücretinin davalı Hazineden alınarak, kendisini avukat ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine 20.11.2012 günü oy birliği ile karar verildi.