Esas No: 2012/5728
Karar No: 2012/12979
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5728 Esas 2012/12979 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında 101 ada 237 parsel mera niteliği ile 101 ada 95 ve 99, 103 ada 58 ve 63, 104 ada 25 ve 32, 105 ada 11, 131, 134 ve 158, 110 ada 1, 4, 41 ve 100, 111 ada 24, 116 ada 24, 123 ada 22, 128 ada 2, 101 ada 503 parsel sayılı taşınmazlar ile ... Köyü, 124 ada 591 ve 592, 132 ada 44, 45, 55, 56, 328 ve 329, 135 ada 48, 139 ada 40, 454 ve 144 ada 483 sayılı taşınmazlar, tarla niteliği ile tesbit edilip, asliye hukuk mahkemesinin 2005/37 esas sayılı dava dosyasında davalı olmaları nedeniyle kadastro tutanakları malik haneleri açık olarak kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesinin 2005/37 Esas sayılı dava dosyasında, davacı ...’ın annesi Azime ve babası Mistan Kesgin"den kalan toplam 31 parça taşınmazın tescili istemi ile dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ... Yönetimi ise, 101 ada 95 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, H.Y.UY.’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, 101 ada 95 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline, 101 ada 237 parselin mera olarak sınırlandırılmasına, 139 ada 503 parselin kullanım durumuna göre (A) harfli 436 m2 bölümünün ..., (B) harfli 436 m2 bölümünün Mistan Kesgin mirasçıları adına 1/6 hisse itibariyle (C) harfli 436 m2 bölümünün ... adına, 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Mistan Kesgin mirasçıları adına 1/6 hisse itibariyle tesciline, bu parseldeki (A) ve (B) harfi ile gösterilen ahır ve evin beyanlar hanesinde muhdesat olarak ..."e ait olduğunun şerh edilmesine, diğer parsellerin tamamının tarla niteliği ile ve ortak muris Mistan Kesgin ve Azime Kesgin’den kaldığı kabul edilerek, 1/6 hisseler itibariyle ..., ..., ..., ..., ... adlarına tesciline karar verilmiş, mahkemece verilen bu hüküm davalı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından kısmen düzeltilerek onanmış ve kısmen de bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.05.2008 gün ve 2008/3013-6776 sayılı düzelterek onama-bozma kararında özetle: "Çekişmeli 101 ada 95 parselin öncesi itibariyle memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında orman sayılan yer olduğu, 101 ada 237 parselin mera niteliğinde bulunduğu, diğer parsellerin % 3 - 4 eğimli tarım arazisi, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu, zilyetlik süre ve koşullarının oluştuğu, taşınmazların bir kısmının ortak miras bırakan 1986 yılında ölen babaları Mistan Kesgin"den, bir kısmının 2003 yılında ölen anneleri Azime Kesgin"den kaldığı belirlenerek, toplam 19 ayrı
parselin gerçek kişiler adlarına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak; ortak miras bırakan Mistan ve Azime"nin Beş çocuğu olduğu ve dosyada bulunan veraset belgesine göre, paylaşımın 1/5 olup, bu paylara göre tescile karar verilmesi gerekirken 19 adet taşınmazın 1/6 payı kabul edilerek beş kişi adına tescil edilmiş olması isabetsiz ve Hazinenin bu konudaki temyiz istemi yerinde ise de, bu yanılgı yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hüküm yerindeki 139 ada 503 parselin (B) harfli 436 m2 bölümü ile 128 ada 2, 104 ada 25 ve 32, 105 ada 131 ve 158, 110 ada 1, 4, 100, 111 ada 24, 123 ada 22, 105 ada 11, 101 ada 99, 10, 103 ada 58 ve 63, 105 ada 134, 110 ada 41 ve 116 ada 24 numaralı parsellerin 1/6 pay olarak yazılan bölümünün kaldırılarak bunun yerine 1/5 pay oranı ile ortak murisin çocukları adına tesciline, ayrıca 111 ada 24 parselin hükmün 5. maddesinde 110 ada 24 parsel olarak yazılmış olması maddi hataya dayalı olduğundan, 111 ada 24 parsel yazılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde açılan tescil davası sonucunda 124 ada 591 ve 592, 132 ada 44, 45, 55, 56, 328 ve 329, 135 ada 48, 139 ada 40, 454 ve 144 ada 483 parsel sayılı taşınmazların da asliye hukuk mahkemesinin 2005/37 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilip, malik hanesi açık bırakılarak kadastro mahkemesine gönderilmiş olmasına ve tutanak asıllarının dosyada bulunmasına rağmen bu parseller hakkında hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, adı geçen parseller hakkında araştırma yapılıp sicil oluşturulması gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması, böylece tutanakların açıkta bırakılmış olması yerinde olmadığı " gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra taşınmazların kadastro tutanaklarında belirtilen hak sahipleri tarafından kullanıldığı gerekçesiyle ... Köyü, 124 ada 591, 132 ada 44, 55, 56, 328, 139 ada 40 ve 454 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına, 124 ada 592 ve 144 ada 483 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 132 ada 45, 329 parsel sayılı taşınmazların ... adına, 135 ada 48 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14 ve 17. maddeleri gereğince tescil davası olarak açılan dava, daha sonra taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle kadastro tesbitine itiraza dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve özellikle uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 124 ada 591 ve 592, 132 ada 44, 45, 55, 56, 328 ve 329, 135 ada 48, 139 ada 40, 454 ve 144 ada 483 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/11/2012 günü oy birliği ile karar verildi.