Esas No: 2014/4542
Karar No: 2014/19668
Karar Tarihi: 13.10.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/4542 Esas 2014/19668 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2011/527-2013/554
Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların yeniden bağlanmasına, Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden Kurum işleminin iptali ile açılan icra takibinde davacının 4.988,06 TL miktarı itibari ile davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine ve ödenmeyen aylıkların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 11/05/2007 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya, 2008 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, M.S. isimli kişinin ihbarı üzerine davalı Kurum tarafından başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 11/08/2010 tarihli kontrol memuru raporunda; davacının eski eşine ait "T.Mah. .. Sok. No:.. Y./A." yerleşim yeri çevresinde yapılan araştırmada; no:29"da faaliyet gösteren bakkal dükkanı işleten kişinin (O.. A..) ve aynı sokakta no:27"de ikamet eden Ş.. Ö.. isimli kişinin, davacı ve eşinin yılladır belirtilen adreste ikamet ettiğini bildirdikleri tespit edilmiş, kolluk marifeti ile davacının ikamet kaydının bulunduğu Ü. köyünde yaptırılan araştırmada ise söz konusu adreste davacının ağabeyi olan H. A. A."nın yaşadığı; davacının ise eşi ve çocukları ile Adana ilinde yaşadığı bildirilmiştir. Adres hareketleri incelendiğinde; davacının, 20/02/2007 tarihli TÜİK sayımında T.Mah. .. sok. No:.. Y./A. adresinde eski eşi ile birlikte sayıldıkları; 11/05/2007 tarihinde boşanmalarının ardından da davacının 18/12/2008 tarihine kadar eski eşi ile belirtilen adreste kayıtlı oldukları anlaşılmıştır. Mahkemesince dinlenen davacı tanıklarının, davacı ve eski eşi arasında eylemli birlikte yaşamın bulunmadığını beyan ettikleri; tanık Ş.. Ö.. ve O.. A.."ın ise kontrol memuruna verdikleri beyanı haklı nedene dayanmaksızın değiştirdikleri; tanık Şahin"in tevilli beyanında, davacı ve eski eşinin boşandığından haberi olmadığını, davacının eşini öncesinde sık sık gördüğünü, halihazırda daha az karşılaştığını, birlikte yaşayıp yaşamadıklarını bilmediğini; tanık O.. A.."ın ise davacı ve eski eşinin birlikte yaşamadıklarını beyan ettiği görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru tarafından yapılan çevre araştırmasında davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşadıklarının ve çevrede evli olarak bilindiklerinin tespit edilmesi, davacının yerleşim yeri kaydının bulunduğu Üçtepe köyünde yapılan kolluk araştırmasında belirtilen adresin davacının ağabeyinin ikameti olduğunun, davacının ise eşi ile Adana ilinde yaşadığının bildirilmesi, mahkeme huzurunda dinlenen tanıklar Ş.. Ö.. ve H, T,"nin, haklı nedene dayanmaksızın önceki beyanlarını değiştirmesi nedeni ile kontrol memuruna verdikleri ve hükme esas alınması gerektiği değerlendirilen beyanlarında, davacı ve eşinin yıllardır birlikte yaşadıklarını ifade etmeleri; davacının, eski eşinden 11/05/2007 tarihinde boşanmasına rağmen, 18/12/2008 tarihine kadar aynı adreste kayıtlı olduklarının anlaşılması karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı Yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.