Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/4886 Esas 2014/19665 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4886
Karar No: 2014/19665
Karar Tarihi: 13.10.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/4886 Esas 2014/19665 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/4886 E.  ,  2014/19665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/01/2014
    NUMARASI : 2013/637-2014/66

    Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 04/04/1995 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden boşandığı, yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya, ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, telefon ihbarı üzerine davalı Kurum tarafından başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 13/02/2012 tarihli kontrol memuru raporunda; yapılan çevre araştırması ile davacının eski eşi olan B. A."ın, S. Mah. E. A.yolu küme evleri no:4/2 B.N.olan kayıtlı yerleşim yerinde değil; fiilen davacının yerleşim yeri olan A. Mah. H. Ö. Cad. P. Sitesi C Blok no:1/1 B./N. adresinde yaşadığı tespit edilmiş, davacının belirtilen adreste eşi Birol ile yaşadığı, Birol"un B. Şeker Fabrikası"nda aşçı olduğu, çevre sakinlerinin boşandıklarından haberdar olmadığı adı geçen sitenin kapıcısı ve kalorifercisi olan H. F. ile Yönetim Kurulu Başkanı A.U. B."ın beyanlarından anlaşılmış, A. Mahallesinde yapılan çevre araştırmasının da bu beyanları teyit eder nitelikte olduğu belirtilmiştir.Kontrol memuru tarafından araştırma yapıldıktan sonra, H. F. ve A. U.B."ın Kuruma verdikleri dilekçe ile ve mahkeme huzurunda önceki beyanlarını haklı nedene dayanmaksızın değiştirerek, davacı ve eski eşi arasında fiili birlikte yaşamın bulunmadığını, eski eşin davacıya ilaçlarını getirdiğini ve ihtiyaçlarını karşıladığını bildirmişler; mahkemesince dinlenen davacı tanıkları ise davacı ve eski eşi arasında eylemli birlikte yaşamın bulunmadığını beyan etmişlerdir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda, kontrol memuru tarafından yapılan çevre araştırmasında davacı ve boşandığı eşinin, davacının kayıtlı olduğu yerleşim yerinde fiilen birlikte yaşadıklarının ve çevrede evli olarak bilindiklerinin tespit edilmesi, mahkeme huzurunda tanık sıfatı ile dinlenen davacının yaşadığı sitenin kapıcısı H. F. ve yöneticisi A. U. B."ın haklı nedene dayanmaksızın önceki beyanlarını değiştirmesi nedeni ile kontrol memuruna verdikleri ve hükme esas alınması gerektiği değerlendirilen beyanlarında, davacı ve eşinin fiilen birlikte yaşadıklarını bildirmeleri karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara