Esas No: 2022/3586
Karar No: 2022/12792
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3586 Esas 2022/12792 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/3586 E. , 2022/12792 K."İçtihat Metni"
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...’nin, anılan Kanun’un 5/3, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 62, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2013 tarihli ve 2012/638 esas, 2013/28 sayılı kararının, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 17/06/2020 tarihli ve 2016/15237 esas, 2020/9470 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucunda sanığın 5607 sayılı Kanun’un 5/3, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 62, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2021 tarihli ve 2020/588 esas, 2021/62 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.03.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.04.2022 tarihli ve KYB. 2022/39327 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçu için, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesine göre, asli zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 67/2-d maddesinde yer alan “Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, halinde, dava zamanaşımı kesilir.” hükmü gereğince ... Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2013 tarihli mahkumiyet kararı ile zamanaşımının kesildiği, 15/01/2013 tarihinde zamanaşımı süresi son kez kesildikten sonra süreyi kesen başkaca bir işlemin bulunmadığı anlaşılmakla, bu tarihten itibaren 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin 15/01/2021 tarihinde gerçekleştiği gözetilmeksizin, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ... Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2021 tarihli ve 2020/588 esas, 2021/62 sayılı kararının CMK’nun 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu, 15/01/2013 tarihli mahkumiyet hükmünden sonra zamanaşımının kesen bir işlem bulunmadığı ve 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 15/01/2021 tarihinde tamamlanmış bulunduğu anlaşıldığından sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 27/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.