19. Hukuk Dairesi 2018/1291 E. , 2019/231 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı ile akdedilen satış taahhütnamesine göre davalı şirketin on adet aracı kayıtsız, şartsız ve borçsuz olarak 05.06.2008 tarihinde davacıya devir ve teslim etmeyi taahhüt ettiğini ancak taahhüdünü yerine getirmediğini, araç bedellerini de iade etmediğini davacının gelir kaybına uğradığını belirterek teslimi taahhüt edilen araçların bedelleri için fazlaya ilişkin kısmı saklı kalmak kaydıyla 150.000 TL ve uğranılan gelir kaybı için 150.000 TL olmak üzere 300.000 TL’nin 05/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile aralarında ticari bir ilişki olmadığını, satıma dair bir kaydın ticari deftrelerinde yer almadığını davaya konu edilen satış taahhütnamesini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davaya dayanak yapılan sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 22/2 fıkrası uyarınca kanun koyucu tarafından geçerlilik şekline tabi tutulmuş olan bir sözleşmeyi yapma vaadi sözleşmesinin de aynı geçerlilik şekline tabi olduğu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d fıkrası uyarınca araç satış sözleşmesinin geçerliliği noterde resmi şekilde yapılmasına bağlı olup, 818 sayılı B.K"nun 22/2 fıkrası uyarınca araç satış sözleşmesi yapma vaadi de aynı resmi şekle tabi olduğu, dolayısıyla dava konusu araç satış vaadinin sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından kesin hükümsüz olduğu, bu durumda tarafların geçersiz sebebe dayanan edim zenginleşmesi hükümleri uyarınca verdiklerini iade ile yükümlü olacağı, davacının davalıya satış vaadi kapsamında herhangi bir bedel ödemediği, davalının da araçların zilyetliğini devretmediğinin açık olduğu ve bu nedenle tarafların iade yükümlülüklerinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.