Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/28475 Esas 2020/4863 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/28475
Karar No: 2020/4863
Karar Tarihi: 11.03.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/28475 Esas 2020/4863 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/28475 E.  ,  2020/4863 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 24.11.2011-03.03.2015 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz bir şekilde feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına ve dini bayramların bir günü hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işverene hakaret etmesi sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, işyerinde vardiyalı çalışma sistemi olduğunu, davacının tüm çalışmalarının karşılığının ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ispatı bakımından da geçerlidir.
    Somut olayda, davacı davalı nezdinde şoför olarak çalışmış olup, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tüm dönem ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunması, davacının davalı işyerinde fazla çalışma yaptığını kanıtlayamaması sebebi ile fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanamadığı belirtilmiştir. Ancak her ne kadar dosyada yer alan bir kısmı imzalı ücret bordrolarında fazla çalışmaya ilişkin tahakkuk yer almakta ise de, davalı tarafça ibraz edilen vardiya çizelgelerinde, bir dönem çalışmaların sabah vardiyasının 05.30-13.30; bir dönem ise 06.00-13.30 saatlerinde, öğlen vardiyasının 13.30-18.30 saatlerinde olduğu, öğlen şoförlerinin iki günde bir nöbete kaldıkları, 15 günde bir vardiya değiştirerek çalışmaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Davalı vekilinin cevap dilekçesindeki nöbet süresine ve ara dinlenmeye ilişkin beyanları da gözetilmek suretiyle, işyeri kayıtları ile imzalı ücret bordroları mukayese edilmek suretiyle davacının fazla çalışma ücretine alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu yeniden değerlendirilmelidir.
    Öte yandan dosya içerisinde yer alan 2015/1., 2. ve 3. aylara ilişkin ücret bordrolarının imzasız olduğu anlaşılmakla, ilgili aylar bakımında da davacı iddiası ve tanık beyanları değerlendirilmek suretiyle fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesaplanması gerekirken bu hususun gözetilmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara