Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1737 Esas 2021/2382 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1737
Karar No: 2021/2382
Karar Tarihi: 20.12.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1737 Esas 2021/2382 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı ve davacının kardeş olduğu, yurt dışında yaşayan davacının biriken parasını değerlendirmek için dava dışı kooperatiften bir dükkan satın aldığı, ancak dühkanın tapusunu kardeşi olan davalının üstüne aldığı iddia edilerek yapılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda yargılama esnasında taşınmazın 3. kişiye satıldığı belirlenerek satış bedeli olan 45.000 TL'nin davalıdan tahsili istenmiştir. Davalı bu iddiaları reddederken, mahkeme davacının banka hesabına dükkan kirası olarak paraların yattığını ve ispat yükünün davacı tarafta olduğunu belirtmesine rağmen davanın kabul edildiği sonucuna varmıştır. Ancak Yargıtay, dava dışı kooperatif kayıtlarına dayanarak davalının dükkanın sahibi olduğu sonucuna varıldığı, davacının da iddiasını ispatlayamadığından davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek
6. Hukuk Dairesi         2021/1737 E.  ,  2021/2382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, tarafların kardeş olduğunu, yurt dışında yaşayan davacının eşi ile birlikte yapmış oldukları birikimlerini değerlendirmek için dava dışı .... Konut Yapı Kooperatifinden daire ve dükkan aldıklarını, bu işlerin takibi için kardeşi davalıya vekalet verdiğini, ancak davalının tapuları kendi adına aldığını, kooperatif dairelerinin üyelere tesliminden sonra 2009 yılına kadar kira bedellerinin davacının hesabına yatırıldığını, bu tarihten sonra davalının kira parasını da kendisinin aldığını ileri sürerek, .... Merkez .... Mahallesi ...6 ada .. parselde tapuya kayıtlı 4 numaralı dükkanın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında taşınmaz 3. kişiye satıldığından satış bedeli olan 45.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin 1993 yılında dava dışı kooperatife 1 adet daire için üye olduğunu, üyeliği devam ederken 1994 yılında 20.000 DM ödeyerek dükkanın da maliki olduğunu, ayrıca babasının da davacı ve diğer kardeşi ...."a vermek üzere 2 daire için kooperatife üye olduğunu, babaları ölünceye kadar aidatların baba tarafından ödendiğini, babası öldükten sonra diğer mirasçıların da bilgisi dahilinde davacının 2 dairenin aidatlarını ödediğini, daireler fiilen bitip oturulmaya başlayınca davacının kardeşi Ahmet"e vekalet göndererek daireleri kiraladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın dava konusu dükkanı peşin ödeme yoluyla satın aldığını savunmasına rağmen buna ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, davalı tanıklarının bazı olayları çok ayrıntılı olarak beyan etmelerine rağmen söz konusu dükkanda yer alan kiracının kim olduğu, kira parasını kime ödediği hususlarında beyanda bulunamadıkları, davacı hesabına açıkça dükkan kirası adı altında ödemelerin yapıldığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde tevilli savunmada bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu düzenlenmiştir. Usul hukukunda ispat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer, yani davacı davasını dayandırdığı vakıaları ispat etmelidir. Somut olayda, davacı taraf dava konusu dükkana ilişkin aidat ve masrafları ödediğini iddia ettiğine göre ödediğini ispat yükü davacı taraftadır. Dava dışı kooperatif kayıtlarına göre, söz konusu dükkana ilişkin üyeliğin davalıya ait olduğu ve tapunun davalı adına çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar bilirkişi raporunda aksi belirtilmişse de, davacı tarafça iddia edildiği gibi açıkça “dükkan kirası” adı altında davacıya ödeme yapıldığına ilişkin kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek davacının iddiasını ispata yarar dosyadaki deliller ve varsa yemin delili değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 20.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara