Esas No: 2013/19451
Karar No: 2013/30704
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/19451 Esas 2013/30704 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ...A.Ş."den 27.12.2011 tarihinde sıfır km ...marka araç satın aldığını, satış bedeli olarak 42.000 TL ödediğini, 04.02.2012 tarihinde yaptırdığı kontrolde aracın boyasının makul ölçülerde olmadığını öğrendiğini, davalıya yaptığı başvuruda durumun kabul edilmediğini, aracın ayıplı olması nedeniyle; dava konusu ayıplı aracın davalı taraflara iadesi ile ödediği 42.000 TL bedelin ve tespit dosyası için yaptığı yargılama gideri olarak 360 TL"nin yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, araçta imalattan kaynaklı bir ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece aracın gizli ayıplı olması nedeniyle fatura bedeli üzerinden davanın kısmen kabulü ile, 37.180, 10 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, aracın takyidatsız olarak davalılara iadesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, davacı davalı tarafından düzenlenen satış faturasında satış bedelinin 37.180, 10 TL olarak gösterilmiş olmasına rağmen, davalıya satış bedeli olarak 42.000 TL ödeme yaptığını, davalı tarafından faturanın eksik düzenlendiğini iddia etmiştir. Davacı bu iddiası kapsamında ödemeye ilişkin belgeler sunmuş ve davalı hakkında eksik fatura düzenlenmesi nedeniyle vergi incelemesine konu olmak üzere ilgili kamu kurumuna şikayette bulunulduğunu belirtmiştir. Dosya kapsamı itibariyle satış bedelinin miktarı yönünden davacının iddiasına ilişkin olarak mahkemece bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının iddiası kapsamında sunduğu ödemeye konu belgeler üzerinde mahkemece gerekli inceleme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Davacı, dava dilekçesinde araç bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, dava konusu araç halen davacının kullanımında olması nedeniyle, birlikte ifa kuralları uyarınca ancak aracın iade edildiği tarihten başlamak üzere yasal faiz talep edebilir. Öyle olunca mahkemece hükmedilen alacak miktarına, aracın davalıya iade tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davacının faiz talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Davacı eldeki davayı açmadan önce mahkeme marifeti ile araçtaki ayıba ilişkin hususları tespit ettirmiştir. 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu (HMUK)’nun 374.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 405.maddesi hükmü gereğince delil tespiti dosyası asıl dosyanın eki sayılır ve onunla birleştirilir.
Bu durumda dava konusu araçtaki ayıpların tespitini kapsayan dosyada yapılan masrafların da yargılama giderleri içerisinde sayılacağında kuşku bulunmamaktadır. Mahkemece talep olmasa dahi yargılama giderlerine davanın kabul ve ret durumuna göre resen hükmedilmesi gerekir. Davacı, tespit dosyasında yaptığı masrafların da davalılardan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, davacının delil tespiti dosyasında yaptığı yargılama giderlerin de kabul oranına göre davalılardan tahsiline hükmedilmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 9.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.