Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6634 Esas 2022/12873 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6634
Karar No: 2022/12873
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6634 Esas 2022/12873 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından incelenen bir kararda, suçlunun 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçu işlediği ve Yasa'nın değişik maddelerine göre cezalandırılması gerektiği belirtiliyor. Ancak sanığın lehinde olan yeni Yasal düzenlemeler göz önüne alınmamış, tekerrür hükümleri hatalı uygulanmış ve müsadere kararı yanlış verilmiştir. Bu nedenle, kararın yerel mahkemeye iadesi gerektiği kararı alınmıştır. Tasarlanan detaylar şunlardır:
1. Sanığın eylemi 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçu kapsamındadır.
2. Sanık Yasa'nın değişik maddelerine göre cezalandırılmalıdır. Ancak yeni Yasal hükümler sanık lehine olduğundan göz önüne alınmadı.
3. Tekerrür hükümleri hatalı uygulandı.
4. Müsadere kararı hatalı verildi.
5. İlgili Yasa maddeleri: 5607 sayılı Yasa'nın 3/5, 3/10, 3/18, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları; TCK'nun 7., 53. ve 58. maddeleri; 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 62. maddeleri; Geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
7. Ceza Dairesi         2020/6634 E.  ,  2022/12873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin karar verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK'nun 223/1. madde ve fıkrasında sıralanan hüküm çeşitleri arasında "karar verilmesine yer olmadığına" dair kararın bulunmadığı cihetle temyiz denetimine konu bir hükmün bulunmadığı anlaşıldığından katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebi incelenmeksizin, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,
    II-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek;
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi gerekmesi,
    4-TCK'nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkrada sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği, adli para cezası için TCK'nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanık hakkında TCK'nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
    5-Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara