Esas No: 2021/8322
Karar No: 2022/12880
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8322 Esas 2022/12880 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8322 E. , 2022/12880 K.Özet:
Sanığın 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan yargılandığı davada, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği göz önünde bulundurularak sanığın eyleminin hangi kanun maddeleri kapsamında değerlendirileceği tespit edildi. Ayrıca, sonradan çıkan yasaların sanık lehine hükümler içermesi de dikkate alındı. Ancak, yaşanan süreçte bazı kanun maddelerinde değişiklikler yapıldığı için yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, yerel mahkemenin tayin ve takdiriyle, çeşitli kanun maddelerinin somut olaya uygulanarak sanığın hukuki durumunu belirlemesi ve cezaları karşılaştırması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bazı TCK maddelerinin de yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Karar sonucunda, yerel mahkemenin görev ve sorumluluğu belirginleştirildiği ve hüküm bozulduğu bildirildi. Değişiklik yapılan kanun maddeleri ise şöyledir: 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi, 6545 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi, 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 62. maddeleri, 5607 sayılı Yasa'nın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri, TCK'nun 7. maddesi ve 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.