Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/16910 Esas 2014/19522 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16910
Karar No: 2014/19522
Karar Tarihi: 13.10.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/16910 Esas 2014/19522 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/16910 E.  ,  2014/19522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
    TARİHİ : 05/02/2014
    NUMARASI : 2013/661-2014/119

    Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, 03.04.2009 tarihindeki iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece,davalılar İ.. M.. ve F. Narenciye İşl.Tic.Ltd.Şti aleyhine açılan davaların reddine, Maddi tazminat davaları bakımından davacılar Selma ve Yasemin"in istemlerinin kabulüne, manevi tazminat davaları bakımından ise istemlerin kısmen kabulü ile davacı Selma için 15.000,00TL,Yasemin için ise 10.000,00TL manevi tazminatın davalılar M.. Y.., S.. G.., A.. G.. ve B. Sigorta A.Ş"den tahsiline karar verilmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları,tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu,olayın ağırlığı,davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
    Bu açıklamalardan olarak somut olayda, tarafların kusur durumu,sosyal ekonomik halleri ile tüm dosya kapsamı gözetildiğinde davacı eş S.. Y.. ve davacı çocuk Y.. Y.. lehine hükmedilen manevi tazminatlar yine ayrı ayrı azdır
    O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 13/10/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara