Esas No: 2014/16198
Karar No: 2014/19521
Karar Tarihi: 13.10.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/16198 Esas 2014/19521 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yatağan Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2012/411-2014/220
Davacı, Yerel Mahkemenin 31/01/2011 tarih ve 200/107 E. 2011/50 K. sayılı kararının hüküm kısmında manevi tazminatın faiz başlangıç tarihinin sehven yazılmamış olduğundan bu maddi hatanın tavzihen düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde tavzih talebinin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, 21.07.2004 tarihindeki iş kazasında yaralanan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, 8.513,80-TL maddi, 7.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, 28.05.2014 tarihli kararda hüküm altına alınan manevi tazminatın faizi bakımından Mahkemece bir karar verilmediği ve hükmün temyiz edilmeden bu haliyle kesinleştiği, davacı vekilince Mahkemeye sunulan manevi tazminatın faizi bakımından hükümdeki eksikliğin tavzihen düzeltilmesi dilekçesi kapsamında Mahkemece talebin kabulü ile manevi tazminatın faizinin kararlaştırıldığı ve bu tavzih kararının davalı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K."nın 305. maddesinin birinci fıkrasına göre tavzih, hükmün yeterince açıklık taşımaması, infazında tereddüt doğurması veya birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde olanaklıdır. İkinci fıkraya göre de tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Temyiz yoluyla incelenmesi mümkün olan bir husus yeniden yargılama yapılarak tavzih adı altında düzeltilemez.
Somut olayda; yukarıda açıklanan kanun hükmü gözetilerek tavzih isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde 28.05.2014 tarihli hükmün genişletilmesi niteliğindeki tavzih kararının verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 02.07.2014 tarihli tavzih kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 13/10/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.