Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/10131 Esas 2012/12066 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10131
Karar No: 2012/12066

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/10131 Esas 2012/12066 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/10131 E.  ,  2012/12066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 2924 sayılı Yasaya göre hak sahipleri belirlemesek rayiç bedeli tahsil edilen ancak tapu ve tescil edilmeyen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03/04/2012 gün ve 2011/16431 - 2012/5019 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı gerçek kişi, 05.03.2010 günlü dilekçesiyle ... Köyü, 461 sayılı parselin kesinleşmiş 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, hak sahipleri tesbit komisyonu tarafından bu taşınmazda payları dahilinde hak sahibi olarak belirlendiği, parselin kendi paylarına düşen bölümünün rayiç bedelini ödeyip, tapuyu almaya hak kazandığı halde, tapuda devir işleminin yapılmadığı iddiası ile, çekişmeli parselin davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ve adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, kulanım durumuna göre taşınmaz ifraz edilmediği sürece, hak sahipleri tesbit komisyonu ve satış komisyonunun, taşınmazın yüzölçümü payda olarak kabul edilmek suretiyle yaptığı satışların infaz olanağı bulunmadığından, 2924 sayılı Yasanın satışa ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın REDDİNE ilişkin kararın davacı gerçek kişi vekili tarafından temyizi üzerine, Dairenin 03/04/2012 gün ve 2011/16431 – 2012/5019 sayılı ilâmı ile; [Yörede 1998 yılında çalışmaya başlayan hak sahiplerini tesbit komisyonunca 461 sayılı parsel toplam 163839 pay kabul edilerek 31157 payının ..., 6212 payın ..., 15031 payın ... ..., 18187 payın ..., 5934 payın ..., 21657 payın ..., 6212 payın ..., 7421 payın ..., 6274 payın ... ..., 600 payın ..., 6213 payın ..., 6213 payın ..., 12425 payın ...u, 6212 payın ...ya satıldığı ve satış bedellerinin 2000 yılında ... Baş Mühendisliğine ödendiği, ... Batı Akdeniz Bölge Müdürlüğü ... Baş Mühendisliği 2/B Satış Komisyonu Başkanlığının bu payların satın alanlar adına tescilinin istendiği ancak tescil edilmediği, ... Köyü, 461 sayılı parselin diğer paylarının bir kısmının dava dışı başka kişilere satıldığı ancak bir kısım payın Hazine üzerinde kaldığı anlaşılmaktadır.
    Ağustos 2007 tarih ve 8 sayılı YARGITAY KARARLARI DERGİSİNDE yayınlanan, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.12.2006 gün ve 2006/14641 - 17945 sayılı kararında da açıklandığı gibi, ... Köyünde makiye ayırma çalışması yapan komisyon yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun kurulmadığı gibi, yasa ve yönetmelik hükümlerine de aykırı çalıştığından, bu nedenle yaptığı makiye ayırma işlemine değer verilemez. Yasa ve yönetmelik hükümlerine uyulmadan yapılan çalışma sonunda makiye ayrılan yerlerin tevzii işlemlerinin de yapılmamıştır. Makiye ayrılan yerlerde özel yasaları gereği oluşturulan tapu kayıtları dışındaki kayıtlar ile zilyetliğe değer verilmez. Makiye ayırma işleminin orman sınırları dışına çıkarma
    değil Orman Yönetiminin bir içi işi, başka deyişle tesbit işlemidir. Bu nedenlerle, makiye ayırma işlemi nedeniyle ... Köyü, 461 sayılı parselin Hazinenin özel mülkü olduğu kabul edilmez. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.04.2010 günlü kararında da 1) 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman kadastro (tahdit) sınırları içinde bulunan ve 1996/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilen konunun bu içtihadı birleştirmenin kapsamı dışında olduğuna, aynı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen, ancak tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Yasa ile değişik 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tesbit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığının, 27/01/2009 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 6831 sayılı Orman Yasasına eklenen ek 10. madde hükmünün maki tesbit komisyonlarınca 5653 sayılı Yasa uyarınca maki olarak tesbit edilen yerlere de uygulanması gerektiğine ve bunun sonucu olarak bu yerlerin tespit tarihinden itibaren imar, ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılmasına olanak bulunmadığına karar verilmiştir.
    ... Köyünde, çalışan hak sahipleri tespit komisyonu, rayiç bedeli tespit komisyonu ve satış komisyonlarının aslında tapu kaydına göre ... Köyü 461 sayılı parselin paylar halinde satışına ilişkin kararlarının infaz olanağı yoktur. Şöyle ki; paylı mülkiyette, paydaşların her biri taşınmazın tamamını payları oranında kullanmak hakkına sahip olduğuna göre, 2924 sayılı Yasa kapsamında olmayan ve satışa konu olmayan bölümünde, 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre satış yapılan kişilerce kendilerine satılan pay oranında taşınmaza malik olması söz konusu olacağından, dava bu haliyle kabul edilemez.
    Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının kesinleşmesi halinde, davacıların ödedikleri satış bedelini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alma hakları bulunduğu gibi, dava nedeni ve mahkeme gerekçesine göre, 29.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 4. maddesinin “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilânı hariç diğer ilânlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz. Bu maddeye göre yapılacak kadastro sırasında orman ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınır nokta ve hatları; orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle orman işletme müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisinin iştirak ettirildiği kadastro ekibince zemine aplike edilir. Bu çalışmalar sırasında kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespiti halinde, yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir. Bu çalışmalara kadastro kontrol mühendisi de iştirak ettirilir. Çalışma sonucunda bir zabıt düzenlenir ve bu zabıt ekip görevlileri ile kontrol mühendisi tarafından birlikte imzalanır. Düzeltme işlemleri, orman mevzuatı ile tapu ve kadastro mevzuatına göre yapılmış ve bu Kanuna göre yapılacak askı ilanı ile de ilan ve tebliğ edilmiş sayılır.
    Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, daha öncesi tescil edilmiş olduğuna bakılmaksızın Maliye Bakanlığının talebi üzerine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce fiili kullanım durumları dikkate alınmak suretiyle ifraz ve/veya tevhit de yapılabilir. Bu işlemler sırasında, orman ve kadastro haritalarında tespit edilen fenni hatalar, yukarıdaki üçüncü fıkrada belirtilen usul ve esaslara göre düzeltilir. Bu madde kapsamındaki kadastro, ifraz ve tescil işlemleri, 3194 sayılı İmar Kanunu ile 03/07/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunundaki kısıtlamalara tabi olmaksızın yapılır.
    Kadastro çalışmalarına başlanılmadan önce, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin içerisinde özel kanunlarına göre değerlendirilmesi gereken alanlar bulunup
    bulunmadığı kadastro müdürlüğünce ilgili kurum ve kuruluşlarına yazı ile sorulur. İlgili idarelerce 15 gün içerisinde kadastro müdürlüğüne bilgi verilir. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde, söz konusu alanların bulunmadığı yönünde cevap verilmiş sayılır. Bu bilgilere veya ilgili idarelerce zeminde gösterilen sınırlara göre bu yerler içindeki bu alanların sınırları ölçülerek krokisinde gösterilir ve beyanlar hanesinde belirtilir.] hükmüne göre yapılacak kadastroda kullanıcı oldukları belirtilerek Hazine adına tesbit ve tescilinin yapılmasından sonra ya da mahkemenin bu ret kararının gerekçesi değiştirildiğinden yeniden açılacak bir davada kesin hüküm olmayacağından çekişmeli parsel satış bedelini geri almayan kişiler yönünden yeni bir davanın konusu olabilecektir.
    Açıklanan hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA karar verilmiştir.
    Davacı vekili karar düzeltme talepli dilekçesinde, yerel mahkeme kararı ile Dairenin onama kararından sonra 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı yasa çerçevesinde istemin yeniden değerlendirilerek onama kararının kaldırılmasını ve yerel mahkeme kararının 6292 sayılı Yasa bağlamında bozulmasını istemiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre hak sahipleri belirlenerek rayiç bedeli tahsil edilen ancak, tapuda tescil işlemi yapılmayan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 tarihli ilk orman kadastrosu ile 1980 yılında yapılıp, 10.04.1981 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 2896 sayılı Yasa hükümlerine göre 1985 yılında yapılıp 28.10.1985, 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre 1988 yılında yapılıp 23.12.1988 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları vardır.
    ... Köyünde 1978 yılında yapılan ve 02.06.1978 - 03.07.1978 tarihleri arasında ilân edilen genel kadastroda ... köyü 64 sayılı parselin Hazine adına tesbitinin kesinleşmesinden sonra, ifrazen, 461 sayılı parselin oluştuğu, 461 sayılı parselin Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu yönünde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın bu parselin bir kısım payının 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre satılıp satılamayacağı ve satılan bu payların alıcılar adına tescil edilip edilemeyeceğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır
    Yerel mahkeme kararı ile Dairenin düzelterek onama kararından sonra 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa çerçevesinde istem değerlendirilmiştir. Buna göre; 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi ve 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Yasayla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasa ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Yasanın bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davlardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline
    karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin ve sonuçlarının yeniden değerlendirilmesi için, Dairenin düzelterek onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 03/04/2012 gün ve 2011/16431-2012/5019 sayılı gerekçeli ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 22/02/2012 gün ve 2010/112 E. 2011/30 K. sayılı kararının yukarda açıklanan 6292 sayılı Yasa nedeniyle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine 05/11/2012 günü oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara