Esas No: 2012/3069
Karar No: 2012/12029
Karar Tarihi: 02.11.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3069 Esas 2012/12029 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... Köyü, 3121 nolu 991,76 m² yüzölçümlü parsel, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, tutanağının beyanlar hanesine kullanıcısının davacı ... olduğu, taşınmaz üzerindeki iki katlı evin kendisine ait olduğu ve 57,82 m²"sinin 548 nolu parsele tecavüz ettiği şerhi verilmiştir. Davacı ..., kullanım kadastrosunda evi ile arazisinin bir bölümünün orman sınırları içinde kaldığının ve iki katlı olduğunun tespit edildiğini, kadastro çalışmaları sırasında 2025 nolu poligon noktasının yanlış tatbik edildiğini, bu nedenle taşınmazının kısmen ormana tecavüzlü bulunduğunun tesbit edildiğini iddia ederek, kadastro tesbitinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, yargılamaya, sulh hukuk mahkemesinde devam olunmuştur. Mahkemece, davanın 07.07.2011 tarihli celsede taraflarca takipsiz bırakılması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, yenilenen davanın 13.10.2011 tarihli celsesinde yeniden takipsiz bırakıldığından işlemden kaldırılmasına karar verildiği, ancak HMK"nun 320/4. maddesinde, basit yargılama usûlüne tâbi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın yenilemeden sonra yeniden takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin düzenlendiği, her ne kadar dosya ikinci defa takipsiz bırakıldıktan sonra dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de, bu durumun davacı lehine kazanılmış hak bahşetmediği, dosyanın resen ele alınarak HMK md. 320/4 gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın 26.10.2011 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Her ne kadar; mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Eldeki dava, 6100 sayılı H.M.K.nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce 04.01.2011 tarihinde açılmıştır. HMK.nın yürürlüğe girdiği tarihten önce 07.07.2011 tarihinde dava ilk kez takipsiz bırakılmış ve mahkemece de, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı, 14.07.2011 tarihinde ilk kez davayı yenilemiş ve kanun yürürlüğe girdikten sonra dava ikinci kez 13.10.2011 tarihinde takipsiz bırakılmıştır.
6100 sayılı Kanunun 448. maddesine göre, bu kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Usûl kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken diğer bir husus da yeni usûl kuralı yürürlüğe girdiğinde ilgili usûl işleminin tamamlanıp tamamlanmadığıdır. Dava, dava dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlayan ve bir kararla sonuçlanıncaya kadar devam eden
çeşitli usûl işlemlerinden ve aşamalarından oluşmaktadır. Her usûl işlemi, ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bir davayı tüm olarak değerlendirip, bu konuda yeni kanunun etkili olup olmayacağı söylenemez. Dava içinde yapılan her bir usûl işlemi ve kesiti tamamlanmış ise, artık yeni kanun o usûl işlemi hakkında etkili olmayacaktır. Bir usûl işlemi tamamlandıktan sonra yeni kural yürürlüğe girdiğinde, söz konusu işlem geçerli olarak kalacaktır. HMK.nın 320/4. maddesine göre "Basit yargılama usulüne tâbi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır." 1086 sayılı HUMK.nun 409/6. maddesine göre ise, "İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır." Eldeki davada, 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu 07.07.2011 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve dava bundan sonra 14.07.2011 tarihinde yenilenmiştir. Davanın açıldığı tarihte davanın tâbi olduğu usûl kuralına göre, davacının davayı birden fazla takipsiz bırakma hakkının bulunduğu ve yargılama devam etmekte iken, usûl değişikliğinin yapıldığı dikkate alındığında daha önce bir defa takipsiz bırakılan davanın, yeni usûl hükmünün yürürlüğe girmesiyle birlikte açılmamış sayılması durumuna geldiğinin kabulü, hakkı daraltıcı nitelikte bir uygulamaya yol açacaktır.
Bu nedenle, yeni kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra dosya 13.10.2011 tarihinde takipsiz bırakıldığından, bundan sonraki aşamada davanın, taraflarca yenilenmemesi veya yenilenip takipsiz bırakılması halinde, HMK".nun 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkündür. Mahkemece önceki kanunun yürürlükte olduğu dönemde verilen dosyanın işlemden kaldırılması kararı üzerine, davanın yenilenmesinden sonra yeniden takipsiz bırakılması halinde dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle: davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK."nın geçici 3. maddesi göndermesiyle 1086 sayılı HUMK."nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK."nın 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilâma karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 02/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.