Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18559 Esas 2014/19450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18559
Karar No: 2014/19450
Karar Tarihi: 02.10.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18559 Esas 2014/19450 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/18559 E.  ,  2014/19450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 28/05/2014
    NUMARASI : 2012/467-2014/356

    Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan T.İnş. Tic.Ltd.Şti vekili ve Ö.. Ş.. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının anne ve kardeşinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı anne için 40.000,00 TL, davacı kardeş için ise 20.000,00 TL maddi tazminatın 20/08/2005 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından davacılar murisinin %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK. 23/06/2004, 13/291-370 ).
    Bu ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatlar fazladır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 02/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara