Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1627 Esas 2022/13022 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1627
Karar No: 2022/13022
Karar Tarihi: 29.09.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1627 Esas 2022/13022 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, yapılan inceleme sonucunda sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildi. Hükmün bozulmasının sebepleri arasında iki farklı suç tarihi için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği fakat birleştirme kararı verildiği, TCK'nun bazı bölümlerinin iptal edilmesi sonrası yeniden değerlendirilmesi gereken maddenin gözetilmediği, suça konu kaçak eşyanın müsadere edilmemesi gerektiğinin gözetilmediği ve yapılan düzenlemelerin uygulanıp uygulanmadığının saptanması gerektiği gibi nedenler yer almaktadır. Bu nedenle, sanığın ve katılanın temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesi
- 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 62. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 53. maddesinin bazı bölümleri ve 54/4. maddesi
- 7242 sayılı Yasa'nın 63. maddesi
- 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi
7. Ceza Dairesi         2021/1627 E.  ,  2022/13022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Katılan vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası kapsamında ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2)Sanığa atılı eylemlere yönelik olarak iş bu dava ile birleştirilmesine karar verilen ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/681 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 30/09/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.11.2015 olduğu, iş bu ana dosyada suç tarihinin 27.01.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 03.04.2015 olduğu nazara alındığında; hukuki kesinti bulunması sebebiyle sanık hakkında 27.01.2015 ve 30.09.2015 tarihli eylemleri bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken eylemlerin zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturduğu kabulüyle birleştirme kararı verilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
    3)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4)Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. karar verildi.

    Hemen Ara